Bugün Erin ilk defa iki kıta arasını deniz yolu ile geçti.. Vapuru çok bekleyeceğimiz için motorla Üsküdar’a geçeyim dedim ancak motordan yani sesinden biraz ürktü .. Erin yüksek sesleri hiç sevmediği için bundan da rahatsız oldu;gidişte de dönüşte de ama vapurlara el sallayıp “git güle güle gel güle güle çok bekletme bizi” şarkısını söylemek biraz rahatlattı sanırım.
Beylerbeyi mevkiine gelince bahçede teyzesiyle bezelye ayıklayıp, mis gibi boğaz havasını soluduğu terasta öğle uykusunu yapıp, uyanınca ayıkladığı bezelyeleri az da olsa yiyip, Yalçın, Haluk abisi ve Gözde ablasıyla cilveleşip,dans edip, kitaplarını anlatıp ve birde pozlarını verip evinin yolunu tuttu..
Anadolu yakasının boğaz kısmısı çok güzel çokkkk.
En eglenceli ilklerden biri olmus bu, biz henuz yapamadık.
Bezelyeler, sizin bezinde de aynen cıkıyor mu?:)
annesiii
annesiii ne güzel olmuş deniz yolculuğunuz ben İzmirliyim ama Ankaradayım.içim bi tuhaf oldu şimdiii …nerden alıyosun bu yakışıklının kıyafetlerini
bayağı delikanlı oldu bu çocuk saçları filan kesilince
bende özendimmmm şimdi Arda Egemi alıp gezmek vardıya çalışıyoss neyse yarın yarın
Meltem sana mail attımkıyafetler ile ilgili..
Nesteren evet bayağı büyüdü saçlar gidince 🙂
Sabahnur gerçekten çok keyifliydi artık sık sık vapur kullanacağım 🙂 bezelyeler konusunda : hehe EVETTT.. zeytinler üzümler bezelyeler hepsi 😛
teşekkürler Ayçacım
ben de İstanbul’a bir gün sırf çocukları vapura bindirmek için geleceğim.. ah nasıl özledim:(
ayçacım büyüdükçe iyice sana benzedi sanki ERin 🙂 Özellikle de gülünce
Gercekten ne guzel bir gezi olmus. Cimenlerin uzerinde bezelye ayiklamak! Herhalde Erin yasinda bir cocuk icin bundan daha eglenceli bir oyun olamaz!
Yakisikli bence de giderek sana benziyor Ayca; hani nasil derler Erin’in babasi, Erin’in annesini cooook sevmis:))