Bir deniz varmış.. haberimiz yokmuş..allahtan Özden anneanne varmış.. bir de Su kuzen.. bir varmış bir yokmuş.. gün gelmiş geçmiş.. biz çok eğlenmişiz.. Erin ve Su ablası boğazın serin sularına girmişler.. dondurma,mısır, güzel öğlen yemekleri yemişler..güzel güzel uyumuşlar.. taklalar atmışlar, danslar etmişler,şarkılar söylemişler,”cidim” ( hamurlar) ile oynamışlar.. bu masal da bugünlük...

Bu hafta oyun grubumuzun rotası İstanbul oyuncak müzesi oldu. 6 ağustosta Sadako Sasaki anısına her yıl düzenlenen bir etkinlik vardı.. tabii bizim miniklere bir kaç boy büyük geldi ama biz müzeyi gezdik, oyuncaklara “aaa hii” diye sevindik heyecanlandık, bahçesinde çay içtik, Sunay Akın’la taş kırmaca oynadık, daltonlar olduk, biz anneler...

Erin Türkçede “ergin kişi” anlamına gelmekte ancak İrlanda kökenli bir kelime olup barış anlamına gelmektedir.Genellikle kız ismi olarak kullanılsa da uzun yıllardır erkek için de kullanılmaktadır. Peki neden Erin? Ben Erin’i 3 aylık hamileyken rüyamda gördüm.Yüzünü,gözlerini.. ultrasonda renkli olarak karnımda yüzüyordu .. sadece kulakları çookk kepçe ve cinsiyeti kızdı.. sanırım...

Akşam televizyonda rtük ile ilgili bir reklam vardı: Çocukluğumuzun oyunlarını öğrenin diye.. ilk önce ne güzel diye düşündüm sonra üzüldüm birden.. ne yazık ki sokaklarda çocuklar ellrinde silahla oynuyor artık ve eski güzel oyunları internet üzerinden öğrenip ve büyük ihtimalle oynamayacaklar.. girişim güzel ama alt metin üzücü: ne kötü kültürümüzün...