Yine yeniden Yuva

Sabah saat 09:57 Saray’da oturmuş omletimin ve çayımın gelmesini bekliyorum. Hayır hayır Erin annemde ya da kayın-annemlerde değil: Yuvada ve beni  öpücükler ile veda ederek yolladı kahvaltı etmeye. Donmuş bir şekilde yazıyorum bunları: bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyordum. Çocuğumla yaşadığımız talihsiz okul maceralarından sonra Erin’in ömrü boyu okul meselesinden...

Okumaya devam et

Şimşir Mekjin!

En sinir olduğum şeylerden biri daha bebecikken çocukların bir pazarlama ürününe takılıp kalması, onun uğrunda televizyon karşısında vakitlerini harcaması, odasının o ürüne ait oyuncaklarla dolu olması, okula başladığında çantasından donuna her yerde o kahramanın bulunması v.b diğer türevleri. Ha ben gençken yapmadım mı? Her yerimde Jim Morrison, Depeche Mode ve...

Okumaya devam et

Sonbahar ve Doktor kontrolü

Bu yazıyı yazmaya başlarken tam bir sene önce yazdığım yazı, başlığı ve fotoğrafı gözümün önüne geldi ve ben de aynı başlığı attım biraz fotoğraf aynı yerde çekilmiş, konular aynı hisler aynı. Yine yeniden sonbahar! Dünkü dolunay etkilerini saymazsak  (tanrım çıldırmış gibiydim! Tüm oğlaklar öylemiydi ?) sonbaharın dökülen yaprakları kıvamında ruhum...

Okumaya devam et

Riva kano kampı

Riva’da eğitim kampını duyunca düşünmeden katılımı onayladım. Tahminlerime göre Erin ile böyle bir kamp bir sürü açıdan avantajlı olabilecekti. Ben de ilk defa oğlumla beraber kamp yapabilecektim. Tahmin ettiğim gibi de oldu. Kısa bir hazırlıktan sonra sabah yola çıktık. Erin 3 gündür kampa gideceğini bildiğinden heyecanlıydı. Kısa bir yolculuk ile...

Okumaya devam et

Bozcaada

İlk defa bu sene Bozcaada’dan, ada’m dan ve kalbimin büyük parçasını kaplayan bu kara parçasından çok zor ayrıldım! Döner dönmez işlere gömüldüm ama kafamda dönen kelimeleri tutmam imkansızlaşınca neresinden anlatmaya başlasam bilemediğim bu yazıya başladım. Hani ilk cümleler böyle olur devamı gelir diye düşünür insan ya; gelmiyor. Tadı damağımda hafif...

Okumaya devam et