altın varaklı bardağınız yok mu kuzum sizin

bebenize su içirmek için.. Efenim İngilizlerin bir adeti varmış: 16. yüzyıl başlarında İngiliz asillerinin servis takımları ve bardakları hastalıklardan korunmak amacı ile gümüşten yapılırdı. Zenginler, yeni doğan çocuklarına emmesi için gümüş kaşık verirlerdi. Böylece çocuk hastalıklara karşı korunmuş olurdu.  Ağzında gümüş kaşıkla doğmak deyimi de burdan geliyor… Bu deyim, zengin...

Okumaya devam et

Teşekkür

Günlerdir kutluyorum sanki doğumgünümü 🙂 Yıllardır böyle olmuştur aslında: yılbaşının ertesi doğum günü kutlamaları 40 gün 40 gece kutluyormuş havası yaratır. Hatta küçükken içerlediğim bir durumdu : ” bu yılbaşı hediyen doğum gününe de say” !!! Hep doğum günüme saydım 🙂 Ben öyle büyük hediyelerin kadını değilim hatta sevmem de.....

Okumaya devam et

its may börtdey!

oldum sana 34! Koskoca 34 sene bitti. Esas parti seneye..yolun “üçte biri!” 😀 Güne minik bir kız çocuğunun çığlığı ile başladım. Bundan 34 sene önce yine bir salı günü benim attığım çığlık gibi! Annemin bana baktığı gibi annesinin ona bakışını gördüm, belgeledim, hissettim..anne olarak başka bir kalple.. Doğum günlerini önemsemeyi...

Okumaya devam et

Postacı kapıyı çaldığında

Beklediğiniz her hangi bir postanız yoksa, en üst kata çıkana kadar merak içerisinde olabiliyorsunuz! Yeni yıl yaklaşırken, iki gündür üst üste postacı kapımı çalıyor ve ben heyecanla paketleri açıyorum. Eskiden hep yazardım sonraları aldığım anlamsız mesajlar oldu “görgüsüzlük” olarak nitelendiren bu yazmaları ama umurum değil.. Taa uzaklardan gelen bir yeni...

Okumaya devam et

Yine yeniden Yuva

Sabah saat 09:57 Saray’da oturmuş omletimin ve çayımın gelmesini bekliyorum. Hayır hayır Erin annemde ya da kayın-annemlerde değil: Yuvada ve beni  öpücükler ile veda ederek yolladı kahvaltı etmeye. Donmuş bir şekilde yazıyorum bunları: bu kadar hızlı olacağını tahmin etmiyordum. Çocuğumla yaşadığımız talihsiz okul maceralarından sonra Erin’in ömrü boyu okul meselesinden...

Okumaya devam et