
Gerekli malzemeler:
Bir paket kürdan mümkünse üstü süsü olsun 🙂
İki kavanoz..
Önce kürdanlar bir kavanoza tek tek yerleştirilir, daha sonra diğer kavanoz ortaya çıkar dolu kavanozdan boş olana kürdanlar transfer edilir ve her kürdan içeri zıpladığında ” hoppaa” diye bağırınılır..
Max. 25 dakika sürebiliyor bu oyun galiba..
Erin yetenek ve küçük motor hareketleri geliştirir ;
anne fotoğrafçılığını..
Yorumlar (13)
Archi*Sugar :
4 Nisan 2008 | 20:06Super!
Rica etsem diger bloga da koyar misin bu aktiviteyi Aycacigim. Ihtiyaci olan sonradan ornek olarak okusun.
Sevgiler
AyçA :
5 Nisan 2008 | 00:11Tabii ki .. zaten koyacaktım..koydum bile.
Artık her hafta bir aktiviteyi koyacağım ve her hafta için aktivite bulacağım.. önüme acayip bir kapı açtın teşekkürler..:) özellikle yabancı sitelerde çok iyi fikirler var buldukça linklere de ekleyeceğim ..
Archi*Sugar :
5 Nisan 2008 | 10:31Oyle gercekten Aycacigim. Links bolumundeki bloglara bakarsan harika fikirler goreceksin. Cok basit ama faydali o kadar cok aktivite var ki evdeki kucuk esyalarla yapilabilecek.
Senin bu yaptirdiginin ikinci asamasi iki kavanoza siniflandirmasi. Yildizli kurdanlar saga gunesli kurdanlar sola.
Bir de gecenlerde bebekler icin aktivilerlerden birinde gormustum: Peynir tuzluguna (turkcesi ne? Cheese shaker) (tuzlugun buyugu) kurdan atma aktivitesi.
Açalya :
5 Nisan 2008 | 18:08Cok eglenceli olmali. Bizimki herseyi hala agziyla once bir tadiyor. Bu huyunu birakinca bunu oynariz, tesekkuler.
Erin’in masasini da yeni dislerini de gule gule kullansin. Epoeydir okuyamadigimi farkettim, kizdim kendime.
AyçA :
5 Nisan 2008 | 23:29Esra anladım bende ona benzer birşey var deneyeceğim..
Açalyacım bazen oluyor öyle bende bakamıyorum :)Erinde aslında herşeyi ağzına hala atıyor ama tabii bu aralar azaldı hele ki bu aktvitede hiç atmadı.. bir aya kalmaz Dantemde atmaz bence..
annevebebisi :
6 Nisan 2008 | 00:16Guzel fikir:) Fotograflar ayrica supper Aycacim:) Eline, gozune saglik:)
Kremali'nin annesi :
6 Nisan 2008 | 12:40Gercekten de cok guzel bir fikir. Hele biraz daha buyusun oglum, insaallah oynayacagimiz oyunlar arasinda olacak bu da. Onu egitecek, eglendirecek, bir ise yaradigini hissettirip sosyallestirecek oyunlar bulmayi cok onemsiyorum. Oyuncaklari eline tutusturup pasifier misali televizyon karsisinda oturtmak isin en kolay ama en yararsiz olani. O yuzden ne TV var evimiz de ne de gereksiz oyuncak. Daha cok, yasadigimiz ortamin bildik esya ve aksesuarlarini kesfetsin, onlarla oynayip bilgi ve becerilerini gelistirsin istiyorum. Sanirim oglum da bu tercihimizden cok memnun. Son bir iki gundur, mesela, birlikte pencere panjuru acip kapama oyunu oynuyoruz onunla. Sabahlari ve aksamlari kucagima alip pencerenin onune getiriyorum onu. Panjurun acma kapama ipinin bir ucunu o tutuyor diger ucunu ben. Ve basliyoruz sirayla cekmeye:) Ellerimizin tahtaravalli misali bir inip bir kalkmasi ve bu sirada pencerenin bir acilip bir kapanmasi cok hosuna gidiyor. Hem body building yapiyoruz boylece hem de panjuru acip kapama gibi onemli bir vazifeyi yerine getirmis oluyoruz birlikte:)
AyçA :
6 Nisan 2008 | 22:43Teşekkür ederim Esracım:)
Kremalının annesi sana da paylaştığın için teşekkürler.TV bence de çok gerekli bir icat değil:) biz büyükler için bile.. 😎
alpay ogus :
7 Nisan 2008 | 09:25tv aslında mükemmel bir icat.Sadece pek çok icat gibi çok yanlış kullanıyoruz. Tv karşısında iyi vakit geçirmek dengeli ve bilinçli kullanmaktan geçiyor. Tabii söylediklerimde tartışılır çok şey var. O kadar akıllı olmak lazım ki onu kullanırken bilincin ne olursa olsun onun tarafından esir edilme şansın var. Bunu engellemek çok zor. Bilim kanallarını izlerken bile aslında faydası olmayanı nasıl ayırt edeceksin.Ayırt etmemeye ve seçmemeye başladığında da aslında kölelik başlıyor. Bu sebeple külliyen dışlamak aslında daha tehlikesiz bunu da anlıyorum.
🙂 babamların hayatı bu kadar zormuydu. Hatırlamıyorum. 🙂
alpay
figen :
7 Nisan 2008 | 11:55kürdanla denemeye cesaret edemedim çünkü hemen ağzına götürüyor herşeyi, bende çay kaşıklarıyla denedim hoşuna gitti. sevgiler ve teşekkürler
Kremali'nin annesi :
7 Nisan 2008 | 17:08Himm, madem TV’nin yarar ve zararlari etrafinda hemen ayak ustu bir sohbet acildi, bir iki laf daha edeyim bari:)
Gununun hatiri sayilir bir kismini internet basinda geciren birinin televizyon hakkinda bu kadar acimasiz olmasi, aslinda yaman bir celiski; bunun farkindayim ve mahcubum:) Ancak, internetle kiyaslandiginda, televizyonun cok daha monolog ve tahakkum eden bir yani oldugunu dusunuyorum. Iste tam da bu yuzden, bebegimi televizyondan mumkun oldugunca uzak tutuyorum. Interaktif olmaya en cok ihtiyac duydugu bir donemde, dedigim dedik, caldigim duduk bir aletin onune oturtmayacagim onu. Cok isterse, annesinin kucagina oturup guvenli guvenli sorf yapabilir ama:)
pastaci rapunsel :
7 Nisan 2008 | 22:01Canımmmm,
Fotoğraflar harika, minik adam da ne kadar ciddi oynuyor kürdanlarıyla:))))
İkinizi de kocaman kocaman öpüyorum…..
turkan :
7 Nisan 2008 | 22:23bu oyunun “pet şişeye kalem doldurmaca” versiyonunu lale oynuyor.sonra kapağını kapatıp çalkalıyor kalemler etrafa saçılıyor.tekrar topla,tekrar saç 🙂
benim sizlere sormak istediğim bişey var.
ağzına koyduğunda bebeğime zarar vermiyecek bir pastel boya biliyor musunuz? (parmak boyası var onu biliyorum da pastel bulamadım..)
şimdiden teşekkür ederim..