4

En şirin yazı..

Gittiniz mi çocukluğunuza Şirinleri seyrederken? :))

Film muhteşemdi! Çok eğlendim (k), çok güldüm (k).

Ve Şirinlere gelince.. Şirinler yıllarca komunizm propagandası yapmakla suçlanmış hatta bir dönem Amerika’da ve bir çok ülkede gösterimi yasaklanmış ancak bu ya da aksi hiç bir zaman kanıtlanamamış. Hiç daha önce okudun mu sevgili okur bilmiyorum okumadıysan birazdan aşağıda iki alıntı yazacağım.

Bu söylenti ya da kuram her ne ise işte doğru mu yanlış mı bilemem ama benim ilgimi çeken en büyük  nokta komün içerisinde  HERKESİN KENDİ İŞİNİ YAPMASI!!  Düşünebiliyor musunuz ?

Bu hayattaki göreviniz ne ise onu yapıyor ve başkalarının görevlerine
burnunuzu sokmuyorsunuz! Ve bence dünyada herkes bu minik şirin yaratıklar gibi kendi işini yapsa hepimiz daha mutlu olacağız! Bir diğer nokta ise koca köyde tek bir kadın var ! :))) hani biz kadınlar bir arada olmayı başaramayan cins yaratıklarız ya!
Her ne ise 🙂 Dediğim gibi film çok güzeldi, Erin ve bana ait tüm gün de aynı güzellikteydi. Şimdi yakın tarihte çıkacağımız tatilin hayalini kurarken teslim edilecek işleri bir kenara koyarak yazı yazmayı özlediğimi hatırladım.
“Tatilde” dedim
“hep birlikte güzel vakit geçireceğiz hem iş de olmayacak”
“yani benimle  daha mı çok oynayacaksın” dedi..
dedim ya bu konuyu açmayalım! Vicdan azabım büyük..

Siz bu söylentileri okumadan önce filmin bitişinde bizim ne kadar mutlu olduğumuzu, yüzümüzde güller açarak sinemadan çıktığımızı izleyin önce.. sonra gidin filmi şirineyin. İyi seyirler 🙂 Ah! Şirinlerin karakterlerinin listesini benim gibi merak edeniniz var mı? 

Şirinler orijinal adı ile Schtroumpfs. İngilizcesi Smurfs. İşte olay ingilizce adından kaynaklı bir söylentiye neden oluyor.

Smurf’ün açılımının halk arasında “Small MenUnder Red Flag” yani “Kızıl Bayrak Altında Yaşayan Küçük Adamlar” olduğu söylentisi yayılmıştır. Aynı şekilde Smurf; “Socialist Men Under RedFather” yani “Kızıl Baba Altındaki Sosyalist Adamlar” diye de bilinir.

Ayrıca Şirinlerde görülen yaşam da Komünizm ile yakından ilişkilendirilmiştir. Çizgi dizi ve Komünizm arasındaki şu ortak noktalar Şirinler’in Komünizm propagandası yaptığı iddiasını güçlendirmektedir:

  • Şirinlerde para olmadan komünal bir yaşam sürülüyor. Şirinler köyünde para kullanılmaz, ama herkes kendine gerekli olan şeyleri bedava edinir.
  • Tembel Şirin bile hiçbir iş yapmadığı halde bütün şirinlerle aynı standartlarda yaşamaktadır. Bu da tembellik hakkını ifade eder.
  • Şirin Baba, Karl Marx‘a benziyor ve kızıl şapka giyiyor.
  • Herkes kendi işini yapıyor.
  • Şirinler köyünde bir tek bile ibadethane bulunmaz. Ne kilise, ne cami, ne sinagog, ne de hayali bir tapınak.
  • Şirin çileği tarlaları sadece bir şirine ait değildir, bütün şirinler bu tarlada hak sahibidir.
  • Gargamel, kapitalizmin simgesi olan altın ve para düşkünüdür ve Şirinler’i sürekli yemek ister. Bu isteği de misyonerliği ifade eder.
  • Gargamel’in kedisi ise ABD’nin peşinden ayrılmayan küçük ülkeleri sembolize eder. Türkçe çevirisinde Azman adındaki bu kedinin asıl orijinalindeki adı Azrail’dir.
  • Şirinlerin her birinin temsil ettiği çok farklı unsurlar vardır. Örneğin; Şirine feminizmi, Süslü eşcinselliği, Güçlü Şirin maço erkeği temsil eder.
  • Şirinler çizgi filminin yaratıcısı Peyo, gerçek bir komünistti. Şirinleri ortaya çıkardığı zaman iki kutuplu bir dünya vardı. Bir tarafta ABD diğer tarafta SSCB.
  • Peyo, bir çizgi film yapmak, bu çizgi filmle bir mesaj vermek ve emperyalist Amerika’ya karşı bu yolla propaganda yapmak istedi.

Fakat yukarıda yer alan maddeler sadece iddia olmakla birlikte, kanıtlanmamışlardır.
Kaynak : Wikipedia

Bir başka alıntıya göre de :

Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan üç aylık düşünce dergisi Cogito’da yer alan yazıda, Şirinler’in yaşam biçimlerinin komünist olduklarını ortaya çıkardığı iddia edildi. Çizgi film uzmanı Kristen M. Sonntag imzalı ‘‘Kızıllar Mavi Oldu- Şirinler Gardrop Komünistleri mi?’’ başlıklı yazıda; Şirinler’in karakterleri de tek tek tanıtılırak komünist yaşam biçiminde neyi temsil ettikleri anlatılıyor.
Sonntag, ‘Kızıl Şirin’ teorisi adını verdiği iddiasını şöyle tanımlıyor: ‘‘Karl Marx’ın Komünist Manifesto’su ‘Kızıl Şirin’ kuramına son derece uygun düşüyor. Ama Şirinler’i Stalin’in kurbanları, burjuvaziyi yıkmaya çalışan proleterler sanmayın lütfen; orak çekici de bir Şirin ikonası olarak düşünmeyin. Bir yaşam biçimi, bir toplumsal düzen olarak düşünün komünizmi. Şirinler, küçük bir komünde birlikte yaşıyor, mantar kulübelerine ancak kırk yılda bir çekiliyorlar. Hiçbir Şirin bir karış toprak parçasına bile sahip değildi.’’
Yazar kuramını sadece ortak mülkiyetle de sınırlandırmıyor. Şirinler’in toplum içindeki iş bölümünün de komünist düzene göre yapıldığını savunuyor:
‘‘Paylaştıkları şey toprak değil sadece. Yiyecek ve erzak mantar biçimindeki kulübelerde saklanıyor, yıl boyunca Şirinler’e eşit ölçüde dağıtılıyordu. Çiftçi Şirin, ürünlerini Şirin bireylere satmıyordu. Toplumun yararına çalışıyordu bütün Şirinler. Marx’ın ilkelerinden biri daha. Aşçı şirin bütün aç Şirinler’i doyuruyordu. Yapılacak kulübe, sıkıştırılacak vida mı var, usta Şirin imdada yetişiyordu.’’
Peki yarattıkları komünde barış içinde yaşayan Şirinler’in dünyasında kötü kalpli Gargamel neyi temsil ediyor?
Sonntag’a göre Şirinler’in can düşmanı, Şirinler köyüne bakan tepedeki şatoda yaşayan acımasız yaşlı büyücü Gargamel tabii ki kapitalisti temsil ediyor. Gargamel’in amacı Şirinler’i yakalayıp altına çevirmek. Herkesin refahını düşünen Şirinler’in aksine açgözlü Gargamel ise kişisel varlık, zenginlik peşinde bir kapitalistten başkası olamaz. Hepimizin gönlüne taht kuran sevimli yaratıkların aslında çocuklarınızın beynini yıkadığını düşünmüş müydünüz hiç? Ya da hep bir ağızdan söylediğimiz ‘‘La la la la la…’’ şarkısının Enternasyonal yerine geçtiğini…  Kristen M. Sonntag’ın savunduğu gibi Şirinler’i komünist bir toplum olarak algılarsak, onun yaratıcısı ve yöneticisi Şirin Baba da Karl Marx’ın yerine geçmiş oluyor.

Paylaş :=)

Yorumlar (4)

  1. Yanıtla
    Pratik Anne :

    Enteresanmis. Bunlari hic bilmiyordum ben. Neyin altinda neler ariyorlar insanlar.Neyin ustune nasil kilif geciriyorlar mi demeli?

  2. Yanıtla
    Deli Anne :

    Şaştım kaldım, ben de hiç bilmiyordum.

  3. Yanıtla
    elifazizoglu :

    Eline koluna saglık ben de bilmiyordum hic…Sosyoloji okumama ragmen:)))) Bize boyle bir haber gelmemişti:))

  4. Yanıtla
    Ayça Oğuş :

    aa çok ilginç:) ben de yazarken ne çok bilinen birşey neden yazıyorum ki diye düşünmüştüm :)) hiç kimse bilmiyormuş yahu:( doğru mu değil mi bilmiyorum ama bana doğru gibi geliyor :))

Yorum bırak