HOŞÇA KAL

2016’nın Kasım ayı.Evi kapattığımız, okulu 1 sene dondurduğumuz, İstanbul’dan ayrılma kararı aldığımız o yıl. Permakamp’ta kestane ağacı altındaki yoga platformunda oturup o çok sevdiğim kitabı bitirdiğimi hatırlatan bu fotoğraflara bakarken, yol boyu kaç kere “tamam hadi buradan devam edelim, bakalım nereye çıkacak” dedik onu düşünüyorum bu sabah.Çıkmaz olma ihtimali olan...

Okumaya devam et

HUŞU AĞACI

P A Z A R 6 E K i M H U Ş U. A Ğ A C I. Umarım fotoğrafları seversiniz. Hikâye yerine burada paylaştım. Bağlaç olan ki ayrı yazılır. Hani sosyal medyada göz ardı edilebilir (??? Belki?)Bir kitap yazdıysa kişi, işte orada olmuyor. (Önce minik bir eleştiri)Kendime sonbahar...

Okumaya devam et

Bunlar da mı insan

“Bir şeyi duymak ve okumaktan farklıdır görmek. Birisi sizi hassas olmakla suçlarken aslında sizin kendi hayatınızı daha fazla paylaşamamaktan duyduğunuz utancı hissetmemek için daha fazla nedene sığınmış olduğundan, sizin utancınızı da bastırmaya çalışıyordur bir yandan. Aslında utancınız ortaktır. Sizin cesaretle ortak çıkamadığınız, kendi rahatlıklarınızdan ödün vermediğiniz yaşamınıza duyduğunuz yabancılık, bu...

Okumaya devam et