12

Hayat Bir çocuğa nasıl anlatılmalı?

Blogumda alıntı yazılar olmasını sevmiyorum, bana ait bir sayfada başka insanların yazısı olmaz gibi geliyor, zaten arasak buluruz yazılar bunlar ancak sabah sabah maillerimi kontrol ederken annemden gelen bu maili burada saklamazsam olmaz dedim.. hemde paylaşım adına..
Böyle arada gözleri sulanıyor insanın okurken..
Yine annelik üzerine
Keyifli okumalar…

Aylin Kotil, Cumhuriyet Gazetesi- 23 Mayıs 2004

Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, ‘Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum’ dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım:

Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı ‘insan yetiştirmek’ olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın. Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağı nı… Kıskanmamayı öğret ona, birlikte sevinçleri paylaşmayı…

Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona. Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğ ini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını, ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı. Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla. Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine…

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona. Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.
Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret. Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı. .. Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat.

Hayatı sorgulamayı öğret ona… Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.

Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret. Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı… “İstemiyorum”, “hayır” demeyi öğret ona, istediğinde ise “istiyorum” demeyi, Sevdiğinde ise “seni seviyorum” diyebilmeyi öğret ona. Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını…

Sorgusuz sevmeyi… El yazısı ile notlar yazmayı… Lafı dolandırmamayı… Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona. Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını, İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret… Ama en çok da kendini sevmesini öğret… Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini… Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini… Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını…

Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona…

Paylaş :=)

Yorumlar (12)

  1. Yanıtla
    Seren :

    Cok guzel ve de anlamli bir yazi…

  2. Yanıtla
    Alpay :

    her türlü ağrıma iyi geldi bu yazı.

    sizi seviyorum

  3. Yanıtla
    Aysel İsmaylova :

    Bugun bi yazınızda ip numaraları gösteriliyor ve ne kadar süre kalındığı da biliniyor okudum.herhalde en uzun süre ben kalmışım 🙂 3 gundur butun yazılarınızı okuyorum.türkcem iyi değil ama anlatmak istedim ben.
    23 yaşındayım,6 aylık bi kızım var ve ben sizden gerçekten çok şey öğrendim.Oğlunuz çok tatlı,Allah onu her türlü kötülüklerden korusun.

  4. Yanıtla
    AyçA :

    Seren bencede :))
    Pi.. bizde seni seviyoruz.. ve umarım biz bu yazılanların birçoğunu beraber başaracağız..

    Aysel hoşgeldin.. o kadar hangi ip ne kadar kalmış incelemiyorum tabii:))Kızını güle güle büyüt. teşekkür ederim ayrıca..Türkçen de hiç fena değil bence..nerede yaşıyorsun ?

  5. Yanıtla
    Elif TEPE :

    gözlerim doldu.. “insan olmayı” öğretmek demek hepsi.. ne zor değil mi? ve ne kadar kutsal..

  6. Yanıtla
    Aysel İsmaylova :

    Ayçe hanım mı desem ne desem bilemedim:) çünkü kaç gündür yazıları okuyorum ve kendime o kadar yakın hisettimki.Ben İstanbulda (avrupa) yaşıyorum.eşim türk,evlenince tr-ye geldim yani.

  7. Yanıtla
    Lezzet Aşkı :

    Çok nefis bir yazı.Paylaştığın için çok teşekkürler. Hakikaten bunları öğretmek çok emek ve sabır isteyen bir şey…Arkamızda örnek bir insan bırakmak yaratabileceğimiz en güzel eser sanıyorum…Sevgiler…Öpücükler minik kuşa…

  8. Yanıtla
    AyçA :

    Elif zor mu bilmiyorum ama seninki zor :)) onu biliyorum ..
    Aysel hanım demezsen sevinirim yakınından geçmiyorum zira :))teşekkür ederim.. tekrar hoşgeldin o zaman:)
    LezzetAşkı rica ederim ..umarım insan gibi insan olur gittikçe kirlenen bu dünyada hepimizin çocukları.

  9. Yanıtla
    Magissa :

    Yazının bütünü çok güzel ama ben en çok “Hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla” kısmına bayıldım.
    Her zaman “çocuğum olduğunda yapacaklarım” listesinde birinci sırada yer almıştır! 🙂

  10. Yanıtla
    AyçA :

    Evet magissa bende ona bayıldım .. bir kere bir anne ile karşılaştım elimde bizim Reçel- kardeşimin köpeği- 3 çocuğu ile bir pasajdan çıktı çocuklar arkada bu arada ve kadın geri kaçarak “ayy şunu çeksene çocuklar korkar” dedi..
    daha fazla yazmasam da kimin korktuğu ve çocuklarında neden korkuyor olma ihtimalinin ortaya çıktığı belli sanırım ..
    Ben yapıyorum bunu.. bol bol doğaya gidiyor Erin ve neredeyse sokak köpeklerinin burnunu sıkacak :)))böyle olmasında da hoşnutum..umarım bilinci yerine gelene kadar bir muzurluk etmez bu konuda 🙂

  11. Yanıtla
    ozlem :

    bayıldım ama en cok kendını sev kısmını cunkı ben kendımı sevmıyorum o yuzden hep eksıgım

  12. Yanıtla
    Kaan Onay :

    Sn. Aylin Kotil
    Bu ne densizliktir.

    Bu karşılaştığım ikinci yazınız ve anladım ki toplum çözümsüzlüklerinin altında sizin bilmişliğiniz yatıyor.
    Siz, akla saygı duymayan ve akılcı çözümlerden çok, kendi bildiğinizi doğru zannediyorsunuz. Bilgi, hep doğrusu ile değişmiş ve buna GELİŞİM denilmiştir; haddinizi bilmek için bunu anlasanız yeter.

    Tarihte kadın, hiçbir yeniliği bulmamış, bilmemiş, altına imza attığı YENİLİK olmamıştır… Sizin farkınız nedir? Yoktur..!

    Ancak bilmişlik ve kendini akıllı zannetme de densizliğinde sınırını aşmış durumdasınız. Bu çabanız amacınızın tersine hizmet etmenize sebep oluyor; niyetinizin bu olmadığını biliyorum.

    Fikriniz olduğunu idea etmeniz, size ve etrafınıza zarar veriyor; üstelik size katılan “sizin gibiler” ile çözümsüzlük büyüyor, farkında değilsiniz. Kadın yeniyi bulmamış ve keşif yapmamıştır ama kadının işlevi bundan da önemlidir.

    Densizliğinizi fark etmeniz için yazınızdan küçük bir gösterge; sonra “SAYGI” başlıklı yazımı okursunuz. Bu yazıda “alın terine saygıdan” başka saydığınız yok. Bu ne saygısızlıktır ve kadın adama saygıdan başka vereceği yoktur. Erkekleri sevin ama ADAMI AKLINDAN DOLAYI SAYMAZSANIZ sonunuz ve sizin ile birlikte sonumuz böyle APTALLIK İÇİNDE debelenmek olur.

    Saygıyı öğütlemeyi umursamayın bu densizliğe devam edin, kökümüzü kurutun.
    AKLA SAYGISIZLIK, İÇİNDEN ÇIKAMADIĞINIZ APTALLIKTIR. Çıkma yöntemi atladığınız saygı kadar basittir.

Leave a Reply to AyçA cevap vermekten vazgeç