22:51
Ayderdeyiz.
Arkamda tulumuyla Karadeniz türküleri söyleyen bir grup var. İnanılmaz güzel birde ben yazmaya çalıştıkça üstüme yapışan dev sinekler ve kelebekler… Burası sislerle kaplı , oldukça gizemli.
Bu sabah Sümela Manastırına çıktık. Burada herşey gizemli ve inanılmaz güzellikte. Sümela Manastırı’na 1200 m’lik bir patikayla çıkılıyor.Bu aralar buralarda her yer sis, manastırda sislerle kaplıydı , gizemini arttırmak için yarışıyor sanki hava.
Manastırdan çıktıktan sonra Yomra , Arşin , Araklı , Sürmene ve Of üzerinden Rize’e ulaştık.Rize’de biraz gezdikten sonra Pazar’ı geçip Ardeşen’e ulaştık. Ayder Yaylasına Ardeşen’den ulaşınılıyor.Yolun yarısında iki teyze ile sohbet ettik.Burada dostluklar hemen kururluyor , sözler hemen veriliyor, herkes o kadar sıcak ve neşeli ki.. Teyzelerden kışa kara lahana çorbası sözü alıp yola koyulduk.
Saat 19:00 gibi Ayder’e ulaştık.Burası sanki İstanbul gibi… herşey var üstelik çok şık; Uludağ’a gelmişiz gibi tek fark insanlar turistlerden ve turizmden etkilenip kültürlerini kaybetmemişler; en azından şimdilik.
Benim tek sorunum hava: çok sis var. Yarın transa başlayacağız benim sinirlerim iyice gerildi ve her şey çok ürkütücü.. önünü görememek zevkli olduğu kadar ürkütüyor da.
En güzeli ise gün kavramımı kaybettim.. hangi günün hangi saatindeyiz takip edemiyorum.