İlkbahar geldi galiba biraz erken olmakla beraber.. şimdi böyle diyerek sihirini bozmak da istemiyoruz zira haftaya pi-kuşumun ilk yaşını kutlamak istiyorum .. umarım havalar böyle devam eder yoksa cumartesi akşamı Kaan dayımızın terasında- evet balkon demedim Kaan 🙂 – mangal ateşini söndürme çabaları ile kalakalacak bu mum üfleme aşkımız.. Galiba...
Hızlı geçen hafta ve haftasonun ardından yine pazartesi..bu pazar ve pazartesilerin birbirini kovalaması yavaşlasa artık diyorum .. Cumartesi sabahı uyandığımızda kahvaltı ederken Selva’nın telefonu ile güne başladık çok da iyi oldu..uzak oturduğumuz için sık görüşemediğimiz ama çok özlediğimiz minik- artık abla tabii – Su bizi ziyarete geldi. Bu ziyarette ben...
Ben tuvalet eğitiminin iki yaşından sonra olması gerektiğine inanmayanlardanım zira ben 1,5 yaşından itibaren bezlenmemişim kardeşimde 1 yaşından sonra çişini falan söylemiş.. zorla tuvalete oturtmaktan yana değilim ama bebek halinden itibaren insanlar büyüyünce bu boşaltım işlemini nereye ve nasıl yapıyorlar anlatmak çocuğun öğrenmesi için ilk adım diye düşünüyorum. Bir sürü...
Sen son günlerde hızla öğrenmeye başladın biz şaşkınlık içerisinde seni seyrediyoruz. Ben “ne zaman acaba karşılıklı konuşuruz?” diye sorarken o günler geldi çattı sanırım. Gelip yanağımızdan “fıstık yap” dediğinde makas alıyorsun, “merhaba” dediğimizde elini uzatıyorsun, yemekten sonra “dişlerini fırçalayalım mı?” dediğimizde banyoya koşuyorsun,bütün sandalyelerin tepesine çıkıp kendini oturur pozisyona...