Dün ilk defa sokakta uzun bir yürüyüş yaptın..ben inanamayan gözlerimle seni seyretmekten başka bir yol bulamadım..
sıkılmadan yorulmadan ve kucağıma gelmek konusunda isteksiz davranışın üstelik bu yürümeyi denize doğru inatla devam ettirişin karşısında inat konusunda neler yapmam gerektiği sorusunu sormamı sağladı.. istediğin ne ise ona ulaşmak için kafa tutma diye bir şey başlattın….
Evde sokakta her yerde yürümek daha da önemlisi “kendi istediğin” yerlerde yürümekten başka bir düşüncen kalmadı … kilolarımı vereceğim sayende 🙂
Yorumlar (20)
köşenin delisi :
14 Ocak 2008 | 14:19Ya ben çok duygulanıyorum bu ilkleri okurken..snıff 🙂
derya :
14 Ocak 2008 | 14:30maşallah deniz adamı olacak galiba pek bir hoşlanmış görünüyor erin’cik:)
pınar :
14 Ocak 2008 | 16:09Gözlerim doldu okurken. Ben bu siteyi ilk bulduğumda Duru birkaç günlüktü. paralel şeyler yaşıyorduk, çok ilgimi çekmişti, Erin’in tiryakisi oldum. O tontiş bebek büyüdü, konuşuyor, yürüyor. Duru’cuğum da aynı hazırlıklar içinde.Bilgisayar ekranından doğduğu gün çekilen resmini kaldıramıyorum. Hergün bakıp ne kadar büyüdüğüne inanamıyorum. hastanede ilk kez gördüğüm, avazı çıktığı kadar ağlayan, aynı bebek mi?
ebru :
14 Ocak 2008 | 16:30yaaa valla gerçeğini görmeden bu sahneye inanmam çok zor gözüküyor.
mantar gibi bir şey olmuş bu
bu kadar minik bir şeyin yürümesi hakikaten garip geliyor insana..
bildiğin yürüyo adam valla …ahh ahhh arkadaşımmm koşurturma şimdi başlıyor dimi..
allah kolaylık versin her şeyinin ilk’ini hayırlısıyla görmenizi nasip etsin..
Seren :
14 Ocak 2008 | 17:13Demek basladi artik yurumeye… Maasallah!
Allah yardimcin olsun,hakikaten simdi bundan sonra olacak sanirim esas kosturman.
Minel :
14 Ocak 2008 | 18:06okadar uzun yürümüş ki soğuk yüzüne vurmuş yavrucağın:),
çatlamıştır şimdi onun minik yanakları
kim tutar erin’i tek rakibi THY :))hadi bakalım
AyçA :
14 Ocak 2008 | 18:33Delicim bende hem kendi yaşadıklarımda hem de sizlerinkilerde.. Toprak’ı da özledim hani hee:) azıcık kitapların arasına serpiştirsen ?? ya da moda oldu ya bende uydum:)) sende yapsan ..
Derya suyu çok seviyor gerçekten 🙂 denize bir gidişi vardı zor çektik kavga kıyamet 🙂
Pınar bu sabah bende erin’in doğumunu izledim..neden bilmiyorum bayağı bir göz yaşı döktüm .bizi izlediğin için teşekkürler.. Biz de Duru’yu görsek :)) olma mı??
Yess Ebru tetesi… gelsene görseneee…:) yer cücesi gibi 😛 çok komik ..
Serencim darısı senin başına..:) hızlıca geliyor- muş bu günler 🙂
Minel soğuk değildi hava o yüzden çok rahat yürüdük hep beraber güneş bayağı ısıtıyordu.. ama genelde dışarıdan gelince bepanthene sürüyorum yüzüne azıcık 🙂
Sevgilerrr..
Annecugun :
14 Ocak 2008 | 22:14Erin belli ki sevgi ile buyuyen bir bebek. gulusunden, halinden, tavrindan o kadar belli ki. bir insana oncelikle sevgiyi ogretmek diger cok huzur verici bir sey. cunku sanirim en buyuk sorunlar sevgisizlikten doguyor.
masallah demeden gecemeyecegim, annesi nazarlik kocaman as bi yerlere bu sitede…
sevgiyle kalin
izgün :
14 Ocak 2008 | 22:58Erine maşallah,ne güzel yürüyor çok hoşuma gitti.Artık fazla kilo derdin olmayacak Erin sağolsun:)darısı başımıza diyorum,sana da kolay gelsin diyorum.Erinin yeni maceralarını merakla bekliyorum birde Erin yürürken çekilmiş bir video koysan ne güzel olur acaba mümkün mü?Se
ni ve Erini çok öpüyorum.Bu arada sitenin yeni hali çok güzel olmuş.
sinem :
15 Ocak 2008 | 00:37masallah Erine annesi, yürüdügünü görünce dayanadim yorum yazmak istedim yoksa hep sessiz misafirlerdenim…
cok tatli cok güzel bi bebek Erin,allah sana bagislasin bebegini…yakisikli, cok tatli:)
Benim bebegim 9 aylik ve Erinin beresine bayildim ona örmek gecti icimden,zahmet olmazsa bi ara örnegini ekleyebilir misin?Sanirim sen örmüssün bereyi!?
pastacirapunsel :
15 Ocak 2008 | 01:01Tatlı Erin’im benim:)) Yine duygulandırdı beni.
demek ki bu yaz sahil de elimizden tutacak bir minik adamımız var:))
Sevgiler……
Julide :
15 Ocak 2008 | 09:21kifidis bebeklere ayakkabı vermek konusunda pek hassasmış. Deniz henüz kendi başına yürümüyo, ellerinden tutunca ancak… Parka gidince pusetinden indirip yürütmek istiyorum, bu durumda bir ayakkabı lazım. Arkadaşlar Deniz henüz yürümediği için Kifidis teki amca sana hayatta ayakkabı vermez dedi. Sen araştırmışsındır, nedir bu işin kuralı? Bir de ayıp olacak ama ne kadar fiyatlar?
AyçA :
15 Ocak 2008 | 14:10Annecugun teşekkürler.. O’nun nazar boncuğu benim 🙂 ben onu sevgimle korurum dediğin gibi 🙂
İzgün umarım gidecek kilolar.. koydum bile video .. ama ilk tek başına yürüyüşünü şimdi evin içerisinde paytak paytak dolanıyor 🙂
Sinem hoşgeldin o zaman 🙂 teşekkürler.. bereyi annem ördü düz örgü.lastik balıyorsun dümdüz örüyorsun bitirmeye yakın bir kaç delik açıyorsun ve ip geçirip büzüyorsun.. yani bildiğim kadarıyla böyle anneme söylerm o daha detay yazar.. ben henüz bir hırka örebilmeyi becerdim.. bir de kendime atık ki daha bitmedi.. şimdi bir de yeni bir kazağa başladım.. o kadar hızlı değilim arada bir de şapka çıkartayım:D
Pastacırapunsel inşallah tutacak 🙂
Julide kifidiste çalışanlar cidden bu işi biliyorlar..her türlü ayak sağlığı hakkında oldukça deneyimliler. Bende Erin’i sokakta yürütmek istiyordum ama ayakkabısız olmuyor ancak bildiğim kadarıyla sıralamaya başladığından itibaren ayakkabı giydirebilirsin ki senin durumnda bir ayakkabı edinirsen parkta elinden tutup antrenman yaptırabilirsin 🙂 Biraz pahalı kifidiste ayakkabılar 135tl ama kifidisin fabrika satış mağazasında sanırım yarıyarıyamış bende sonra da öğrendim.Cevahir otelin yanından inince oralarda bir erlerde kime sorsan söyler herhalde yol üzerinde olması gerek.Oraya bak derim ben sonrakiler için oraya gideceğim.İlk elin günahı olmaz diye kendimi avutuyorum ama üzüldüm aynı ayakkabıyı daha ucuza alabilecekken almadığıma..
Kifidisteki amca elinden tutup yürüyorsa alabilirsiniz ayakkabı demişti bize alırken çünkü bende teredütteydim ..
Sevgiler..
pınar :
15 Ocak 2008 | 16:33Duru’nun resimlerini mail atıyorum…
HÜLYARDA :
16 Ocak 2008 | 11:09ayça,
hayırlı olsun erin bayağı ayaklanmış. minik adam çok tatlı ya. bu dönem herhalde çocukların tutturma dönemi. bizimkide bir şeyi istedimi tutturmaya başladı küçücük parmağıyla “enne” (anne demek oluyor onun dilinde ) diye işaret parmağıyla gösteriyor. bazen acayip derecede ısrarcı oluyor tutturdumu tutturuyor yani. yavaş yavaş inat yapmaya başladılar yani.
sevgiler…
AyçA :
16 Ocak 2008 | 13:10Pınar mail gelmedi :=)
Evet Hülya herhalde öyle bir dönem.. istediği şey olmadığında basıyor yaygarayı.. bir de gidenin arkasından ağlama başladı özellikle sabah Alpay evden çıkınca kapının önünde oturup ağlıyor.. 🙂
pınar :
16 Ocak 2008 | 16:25Pandül adresine gönderiyorum. Başka mail adresin varsa yaz, hemen göndereyim.
Pratik Anne :
17 Ocak 2008 | 10:53Himm,
Sen asagida Kofter tarifi vermissin ya. Birak kofteri falan biz hep beraber bu gidiya yumulalim. Yummy!
Sapka ve pancoya da bittim.
Alper Mumcu :
18 Ocak 2008 | 23:03Valla inanamadım
maasallah ne kadar guzel yuruyor on aylik olmasina ragmen
bundan sonra isin cok zor :)))))
AyçA :
20 Ocak 2008 | 00:08Yaa Alper bey gelmek bilmedi ağır kanlı davrandı ama yol almak için dayanamadı.. acelesi var ..
Zor ama çok daha keyifli zamanlar başladı sanki.. siz ikiyle çarpın bu keyfi 😀