Ayağımızın tozuyla durmadık daha.. geldiğimizin ertesi günü miniatürkle başladık haftasonu soluğumuzu ormanda dinlendirdik.. bu yorgunlukla ayağımı burktum yürüyemiyorum!! annem geldi Erin’e bakıyor..biraz dinleniyorum.. ayağımı burkmamış olarak dinlenmeyi tercih ederdim..
Bu sonbahar nedense biraz değişik geldi..biraz daha büyüdük -beraber-:
Erin artık konuşuyor.. cidden konuşuyor..”babacım otur” falan diyor Alpayın oturmasını istediğinde..bugün tuvalet ile bir gelişme de yaşadık ama yazmayacağım;ne zaman söylesem sonra devamı gelmiyor..bu sefer demeyeceğim!! 🙂 ben biliyorum,bildiğimi not düşüyorum…
Pantolonunu kendi çıkartıyor,ayakkabılarını giyiyor: beceremediği zaman sinirleniyor 🙂
Artık “onu dedi bunu dedi” lere yetişemediğimi fark ettim;büyüdü ve bundan sonra kelimeler yerini diyaloglara bırakacak.
Bu ay 1,5 yaşını dolduruyor!!
Nassııll yani!!..evet öyle yani..soranlara artık 1,5 yaşında diyorum..
Aklı başında,laf anlayan,sakin ama muzur,huylu bir çocuk oldu.. tamam bazen dozunu aşan şeyleri var,çok doğal olarak: o bir çocuk ..yine de patronun biz olduğumuzun farkında olması şimdilik işleri zorlaştırmıyor..
Bu aralar şiir dolu yazıyor-muş-um ve “bu ne aşık mı olmaya ihtiyacın var” soruları ile karşılaşıyorum 🙂 ihtiyacım yok ben zaten aşığım.. hele bir de şu ışık vurdumu aşklarıma..
Yorumlar (28)
Elif TEPE :
11 Eylül 2008 | 10:59Ayça’cım geçmiş olsun…
AyçA :
11 Eylül 2008 | 11:07Elifcim teşekkür ederim.. sen doğurmadın mı hala yahu 🙂 merakla bekliyorum..
burcu demirel :
11 Eylül 2008 | 11:14gecmis olsun ayca..ben poyrazin buyumesine inanamiyorum, erini filan gorunce sasip kaliyorum.. yaw daha dun dogum resimlerine filan bakiyoduk, yurudu, konustu, adam bile oldu 😉 yaslaniyomuyuz nedir? ;))
Benim Hayatim :
11 Eylül 2008 | 13:12Çok geçmiş olsun Ayça. İyi ki anneler var, ihtiyaç anında hemen yetişiyorlar 🙂
Erin’in saçlar rengi güneşten iyice açılmış, daha da şekere olmuş
evrim yenilmez :
11 Eylül 2008 | 13:20geçmiş olsun ayça..anneler böyle zamanlarda hızır gibi yetişiyorlar:)
Tuğba :
11 Eylül 2008 | 13:35Ayçacım çook geçmiş olsunnn.
Erin’in ayakkabılarını bağlaması, pantolonunu çıkartması, konuşması ve diğer marifetlerini okudukça Maya’nın 6 ay sonra bu kıvama nasıl geleceğini merakla bekliyorum 🙂
Sabahnur :
11 Eylül 2008 | 13:49gecmiş olsun Ayça,anneler superötesi varlıklar di mi?:)
Erine de nice nice güzel yaslar,2ye ne kaldı ki..
pinarbk :
11 Eylül 2008 | 15:17Çok geçmiş olsun…
Senin yakışıklı da ilk traşını olmuş galiba. Saçlar bebek saçından “erkek saçına” geçiş yapmış gibi…
Pıtırcık :
11 Eylül 2008 | 16:27Geçmiş olsun Ayça, Erin’in saçlarının rengi çok güzel oldu hele bu fotoğraflarda daha da belli, ten rengide güneşten yanınca koca adam gibi gözüküyor artık. çok tatlı..çok yakışıklı…
Seren :
11 Eylül 2008 | 20:40Gecmis olsun Ayca’cigim!
Demek 1,5 yaşında oldu. Zaman ne cabuk geciyor…
Inanilmaz!
Artik derdini anlatiyor olmasi ne guzel!
AyçA :
11 Eylül 2008 | 20:43Burcu bence biz de büyüyoruz YAŞLANMIYORUZ :)))
BH çok teşekkürler ) evet güneş ve deniz saç rengini açtı ..
Evrim sağol.. evet anneler iyi ki varlar. .bizde öyle olacağız değil mi 😉
tuğba çok mesai harcayarak geliyor inan bana:)) her gün sürekli ilgilenmek anlatmak göstermek uygulamak ve bunları yaparken yılmamaki,sıkılmamak,yorulmamak,hastalanmamak v.s v.s gerekiyor 🙂 en çok da sevgi.. 😉 Maya da yapacak hepsini hiç merak etme..
Sabahnur teşekkürler.. az kaldı di mi .. çok heyecanlı beraber büyümek..
Pınar yok 1 yaşında bir kere traş oldu şimdi bu uzamış hali.. bu kış kestirmeyi düşünmüyorum hatta bahata kadar.. üşümesin yazık kafaceğizi bebeemin .. teşekkür ederim.
Pıtırcık teşekkürler.. bugün taksi şöförü şöyle dedi: “aa ne güzel gezdirin çocuğu bembeyaz cildinin rengi güneş görsün!!” zönk!!! ne diyon hocam bu teninin bütünyaz güneşte kavrulmuş hali bu çocuğun.. bir de bana dedi çocuğu az gezdirin kardeş cildi güneş görsün düye.. 🙂 LOL!!!
AyçA :
11 Eylül 2008 | 20:45Seren teşekkürler..:))
izgün :
11 Eylül 2008 | 20:52geçmiş olsun Ayça,çocukların büyümelerini izlemek gerçekten çok keyifli biraz daha büyüsün hızına yetişemeyeceksin :))
fotoğraflar çok güzel ışıkla harikalar yaratmışsın
bu arada bir oğlum olacak Ayça,seninle paylaşmak istedim.Aşkınızın hep sürmesi dileğiyle.
AyçA :
11 Eylül 2008 | 21:27İzgün teşekkürler.. ve bu güzel haber içinde tebrik ederim.. az kaldı sanırım 🙂 haberlerini bekliyorum
Nehire öpücükler.. ( Oğlunun adınıda Deniz mi koyacasın..hani birbirlerine sıkıca karışıp kenetlensinler diye 🙂 )
pastacı rapunsel :
11 Eylül 2008 | 22:20Canımmm,
Çok geçmiş olsun, umarım kısa sürede iyileşir ayağın..
Benim anlamadığım bir şey var, biz daha yeni doğum günü yapmadık mı bu minik adama:)) 1,5 yaş dediğin artık bebeklik bitmiş demektir, nasıl yani ama…..
Erin’e ve sana öpücükler…..
Nilgun :
12 Eylül 2008 | 07:59şimdi şöyle oluyor, bir yandan yavrular, “ay bunu yaptı, aha şunu da yaptı, bugün su işi becerdi”diyoruz ki bu büyüdüklerini gösteriyor bize, bir yandan da arkamızda bıraktıkları kokuları özlüyoruz. benim kızımda 19 aylık ve bazen Dila’nin küçüklüğünü özlüyorum dediğim zaman bana garip garip bakıyorlar, ama özlüyorum yaaaa
onlar büyüdükçe biz yaşlanıyoruz, amaaannn boşverrrr:)
bu arada sana de geçmiş olsun ayça
aysun :
12 Eylül 2008 | 09:00Geçmiş olsun Ayça… Sonbahar pek sonbahar gibi değil ama olsun… Onlar büyüdükçe biz de yeni yeni şeyler öğreniyoruz… Biz de Berk’İn saçlarını kestirmeyi düşünmüyoruz, kış geldiği için… Üşümesin yavrucaklar!!
ensar bera nın annesi :
12 Eylül 2008 | 12:02çok çok geçmiş olsun…
büyüyor ve bizi de büyütüyorlar demi?…
sevgiler.
www.ensevgiliminik.blogspot.com :
12 Eylül 2008 | 12:31Geçmiş olsun …
cihan :
12 Eylül 2008 | 17:45ayçacım geçmiş olsun yaa biraz geç oldu gerçi ama kalkarsın umarım yakında ayaga..
iyi ki varsın tayman teyze:))
erin ne kadar büyümüş yaa maşallah maşallah maşallah:)
izgün :
12 Eylül 2008 | 21:17güzel fikir Ayça,Deniz benim hep aklımda olan bir isim ya Deniz olur ya da Kuzey bakalım daha karar vermedim
seni ve Erini çok öpüyorum.
taze anne :
13 Eylül 2008 | 10:22cok gecmis olsun.
benim oglum simdi tam 8 aylik. Erin 8 aylikken yazdiginiz yazilari okudum az once. ona ev yapimi ekmek veriyormussunuz. tarifini bulamadim sitede. tarifi verirseniz cok sevinecegim. bir de bu ekmek kac gun tazeligini koruyor? Baska bir sorum da o aylarda evde pisen yemekleri verdiginizi yazmissiniz. onlari blendirdan geciriyordunuz herhalde degil mi?
benim oglum maalesef cok az su iciyor. bu konuda da buranin araciligi ile her tavsiyeye acigim.
tessekkurler
Elif TEPE :
13 Eylül 2008 | 21:48valla ben de hayretler içindeyim, hala doğurmadım..:)
23 sabahına kadar gelirse gelecek Vera’mız, gelmezse 23’ünde kavuşacağız inşallah…
AyçA :
14 Eylül 2008 | 10:52Rapucum evet bitti valla bebeklik.. 2 yi yapacağız ama önce bir kırk var hatırlatiiimm :)) heheh işimiz var öncesinde yani.. 😛
Nilgün ben çoookk özlüyorum geçen seneyi bebekliğini herşeyi ilk görüşünü heyecanını..şimdi de var tabii hepsi ama onlar bir farklıydı :)) teşekkür ederim..
Aysun sağol ..valla bir iki gündür güzel bir esinti var ..kokusunu diyorum zaten.. hava sıcak bile olsa mevsimin döndüğünü hissettiren bir koku var ya.. ya da bana mı öyle geliyor.. eylül ya adı işte.. ben sonbahar olsun istiyorum.. dün sokakta kestane satan bir adam bile gördüm.. daha ne olsun 🙂
Remziye teşekkürler..
En sevgili minik teşekkürler..
Cihan teşekkürler. valla var tayman teyze iyi ki hemde 🙂 senin cadı kaç aylık oldu bile baksana :))
İzgün hayırlısı olsun..a dıyla gelsin büyüsün ..
Taze anne: ben Erin’e 7 aylıktan itibaren sofra yemeği verdim ama hep daha önce de belirttiğim gibi bizim evde yemekler tuzlu ve salçalı zaten pişmez.. yazdan dipfirze genelde 20kg domates alır rondolar atarım ve kışında taze domatesli yemekler yaparım o bakımdan sofra yemeği verdim hep ben blenderdan pek geçirmedim Erin’in yemeklerini.. en baştan beri (bamya/ıspanak gibi zor yiyecekleri hariç) çatalla ezdim
Ekmeği ise annem yapıyordu http://www.ekmekkokusu.blogspot.com/ bu adresteki tariflere bakabilirsin bir de piyasada bu sitenin yazarının bir kitabı var annem oradan yapıyordu ekmekleri..
su konusunda birşey diyemeyeceğim belki birileri yazar.. içmiyor derken veriyorsun da red mi ediyor ??
Elif merakla beklemekteyim ..:)
taze anne :
15 Eylül 2008 | 01:078 aylikken yazdiginiz yazida da belirtmissiniz, salca ve tuz kullanmiyorum diye. bizim evde de bu gecerli oldugu icin bende uygulayabilirim demistim. Simdilik pek basarili olamadik. denemelere devam tabiki.
surekli su icirmeye calisiyorum ama maalesef agzini kapatiyor, belki bir iki damla agzina zorla dusunleri yaliyor o kadar. susuz kalmasin diye de bol bol emziriyorum. artik ne kadar yeterse.
link icin tessekurler. yalniz bebekler icin ozel bir ekmek goremedim. ben zaten evde ekmek yapiyorum. ama icinde sut yada sut tozu, tuz, seker ve maya oldugu icin bebegime zarari olabilir diye veremiyorum. icinde bunlar varken (seker ve tuz koymasam da olur tabi ama maya ve sut sart) versem bisey olur mu? annenizin hazirladigi ekmekte bunlar var miydi?
cok ama cok tesekkurler
AyçA :
15 Eylül 2008 | 10:19Bu link bebeklere özel değil pek tabii.. ama annem bu linkin sahibinin kitabından alıyordu tarifi ve ekmek makinesi ile yapıyordu.. tarfilerini alıp sitede paylaşacağım
Çiğdem Göksen Eryaşar :
15 Eylül 2008 | 13:08Merhaba ;
Öncelikle çok geçmiş olsun
Çocuk yapmaya karar verdiğimde, hamilelik öncesi hazırlıklar, deneyimler, doğum hikayeleri hk da fikir sahibi olabilmek için bu dipsiz net ortamında gezerken tesadüfler sonucu size rastladım, bir iki okumaya başladığımda baktım yazılarınızdan çok keyif alıyorum. Derken geçmişe dönük tüm yazılarınızı ay ay okurken buldum kendimi.Pek tabii 9 ay çok çabuk geçti bana :)) ve bir de baktım gün gün, ay ay Sevgili Erin’i burada büyütmüşsünüz hep birlikte.
Sonra linklerinzdeki diğer anneleri de takip etmeye başladım yavaş yavaş. Hepsinde yeni hikayeler, yeni maceralar…
Sayenizde 2 karara vardım ;
1) Çocuk sevmek, istemek başka bir dünya, dünyaya getirmek ise bambaşka.. Yazılarınızdan kendime aldıklarım ise gerçekten çok iyi hazır olmak gerektiği bu yeni yolculuğa.. Bu nedenle ben ve eşim ( 10 yıldır birlikteyiz, bunun 2 yılı da evliliğimize tekabül ediyor ) çocuk yapma fikrimizi 1 yıl ötelemeye karar verdik.( 10 yıldır hala neyin hazırlığı diyenleri duyar gibiyim :)) ama diyorum ya ben hep sonsuz sevgi boyutu ile hazır olduğumu sanmışım, oysa kadın olarak, anne olarak, çalışan kadın-anne olarak nelerle karşılaşabileceğimi hiç görmemişim,düşünmemişim !! )
2) Yaşanan her ayrıntının unutulmaması, bebeğime güzel bir anı olması ve uzaktaki sevdiklerimle yakın olabilmek için zamanı geldiğinde kesinlikle bir blog sahibi olmaya karar verdim 🙂
Tşk.ler bu yeni bakış açısı için…
Ve bu kadar öğretici, yol gösterici, paylaşımcı olduğunuz için…
Sevgiyle kalın…
AyçA :
16 Eylül 2008 | 12:30Çiğdem nerhaba,
Öncelikle teşekkür ederim.. hala sızısı olsa da geçti galiba..
9 at zaten inan çok çabuk geçiyor 🙂 sonrası da.. aslında zor değil biliyor musun geriye dönüp bakınca “aa ne çabuk da bitti diyor insan” ama cidden hazır olmak gerekli.. ben bu kadar hazırken bu kadar dalgalandım hazır olmayınca neler oluyor ?? bilemiyorum.. belki de düşündüğüm kadar hazır değilmiydim ? öncesinde de uzun uzun yazsaymışım fark edermişim ama az yazmışım bir iki yazı.. belki sen öncesinde yazabilirsin 🙂
Kararını etkilemiş olmak garip hissettirdi umarım pozitif yönde etkilemişimdir/etkilenmişsindir..
herşeyin hayırlısı diyelim…zamanında sağlıkla bir bebeğe sahip olabilmeniz dileğimle.
Bir blogun olursa okumayı dilerim bir gün ..:)