“Sonbahar geldi.. hüzün yaprakları dökülüyor” diye başlamayacağım…
sonbahar benim için hüzün değil aşk mevsimi..
sarının,kırmızının,yeşilin birbirine kavuştuğu,odun kokusu yayan ormanların aşkının mevsimi..
eylülleri sevmem bundandır..
kış uykusuna girmeden son bir gerinme gibi başlar …rüzgarlar eser,uçan yapraklar dans ederler…
şimdi burada estiği gibi..
hani esme rüzgar deli deli aklım başımda değil gibi aklımı başımdan alır bu mevsim …
Gelgelelim birileri benim bu tatilde denize giremem için dua mı etti nedir bir türlü adam akıllı deniz yüzü göremedim yaz biterken mevsim aşka dönerken…tamam nankörlük etmeyeyim birkaç kere girdik ama hep rüzgar hep rüzgar..bu duayı kim ettiyse allah razı olsun :)) sıcak olmayan,bol kitap okumalı,güneşten korumalı,çadır keyifli bir tatil geçiriyoruz..
Bugün burada yağmur yağıyor, aynı anda güneş de var.
göğün kuşağının renklerini göstermek istedim Erin’e ama sanırım beyaz birinciliğini kaptırmak istemiyor.. göremedik..
çadırda da vakit geçiriyoruz,
dalından incir,bağından üzüm yiyoruz…
tanrilar burayı insanlar uzun ömürlü olsun diye yaratmış ya…ömrümüzü uzatıyoruz…yeni kararlar alıyoruz,dinleniyoruz..
Bozcaada ilkokulunun taş örme duvarlarından geleceğe dair fallar tutturuyoruz:ÖKS annesi olmama yolunda demir alıyoruz…
ruz da ruz ..
yarın yolculuk eve..
tatil bitti..
çalışma vakti..
üretme vakti…
tüketmek ancak ve ancak üreticilerin yanına yanaşıp,gerekli enerjiyi yükleyip,üretime başladıklarında yok olan, yerine birşey koyamadıklarında tekrar geri dönen fakat artık anlamını yitirmişlere mahsus…
tükenenler ise tekrar dolumlarını rüzgar güllerinde güneşi batırırken kurdukları çilingir sofrasında yaparlar.. batık gemilerin altına kötülükleri,bencillikleri,kinleri gömerler: senede bir gün..
tüm seneye yeter…
Yorumlar (12)
Sabahnur :
1 Eylül 2008 | 14:04hosgeliyorsunuz. o bal parmaklardan yapılan ikramlar geri çevrilir mi hiç?
öperiz çokca..
eray :
1 Eylül 2008 | 15:58Ayçooo..sitedeki son yazıların iyice edebi bir hal almaya başladı.. acep yeni bir blog habercisimi bu yazılar…bilmemki..hadi dönünde mıncıklayalım erin i artık…özledikk..
HülyArda :
1 Eylül 2008 | 16:21hoşgeldinizzzzzz…. biz de geldik…
sevgiler…
Açalya :
2 Eylül 2008 | 08:59Dondunuz demek, hosgeldiniz, biz de yolcuyuz bu Persembe Almanya, sonra Turkiye…gorusecegimiz gunu iple cekiyorum.
Asli :
2 Eylül 2008 | 09:12Hoşgeldiniiiiizzzz! Benim de bir planım var; büyüklere oyun grubu yapmak istiyorum : ) Eylül’ün güneşli ama serin günlerinden faydalanıp bi pazar oyun grubu annelerini ve babalarını oyuna bekliyorum. Detayları mail atıcam şimdi sana.
tülin :
2 Eylül 2008 | 13:05Hoşgeldiniz Ayca
İlkönce üzümü yer sonra o üzümü uzatan miniş elleri yeriz annesi 🙂
Reichan :
2 Eylül 2008 | 16:03Bozcaada’ya çok istememe rağmen bir türlü gidemiyorum, gitmiş kadar olduk bu resimlerle …bu yılın üzüm mahsülü güzele benziyor :))
AyçA :
2 Eylül 2008 | 18:52yok yok bu gece yola çıkıyoruz daha gelmedik ..:)
eray açtım ya yeni bir blog…başka daha beceremem sayıca arttılar 🙂
üzümler bu sene yağan yağmurla çürümüşler ağustos ortasında çavuş yiyemedik ..:(
Açalya iyi yolculuklar..bizde bekliyoruz sabırsızlıkla…
herkese tek tek yazmak isterdim ama iftar olmak üzere 🙂 oruçlu değiliz ama iftar sofralarına bayılırız..hem hazırlamaya hem hazıra oturmaya…
songul :
3 Eylül 2008 | 09:37çok çok çok tatlı, o tatlı yüzün ve o tombik ellerin uzattığı her şeyi alırım 🙂
ebru :
5 Eylül 2008 | 11:56http://www.vivon-dio-ggi.blogspot.com Yepyeni bir blog, güzel anlatımlar olacağına inanıyordum, nitekim ilk yazısıyla varlığını gsterdi. Belki destek olmak istersiniz. Sonrasında da sıkı bir takipçi kim bilir…
Bu arada çok tatlısınız, nazarlardan esirgesin Allah ailenizi.
aysun :
5 Eylül 2008 | 13:04Hoşgeldiniz:) Bu yazı çok güzel geçirdi Erin maşallah. ve iyice büyüdü:) İftar sofraları gerçekten de doyumsuz oluyor…
ilkay :
5 Eylül 2008 | 22:15Hadi gelin de görüşelim 🙂