Ulaşım: Yedigöller Bolu şehir merkezine 42 km uzaklıktadır. Şehre otobüs ile geldikten sonra bir araç kiralayarak veya kendi aracınızla ulaşımı gerçekleştirebilirsiniz. İstanbul’dan gidiyorsanız, Bolu’yu biraz geçtikten sonra yolun solundaki Yedigöller tabelasını izlemeniz gerekiyor.Ancak bu yol kışın kapalı olduğundan Mengen üzerinden gidiliyor.Bolu’dan sonra 42 km Mengen den Yeniçağ yoluna geliniyor ve yol sola doğru Yedigöller’e sapıyor.Tabela var ancak buradan sonrada 78 km var Yedigöllere.Ancak uzun yoldan gitmeye değiyor.
Soğuk bir kasım sabahı .. saat 05:30 .. hava yağmurlu .. bizim evin önünde buluştuk 6 kişi bir arabaya nasıl sığarı çözdükten sonra Kuyubaşına Mekkare grubuyla buluşmak için yola çıktık.. Saat 6 gibi oradaydık .. grup ancak geldi fakat arabalarını yüklemeleri biraz vakit alacağı için ( 13 kişi oldukları için zaman aldı toparlanmaları) biz güneşin doğuşunu yine yolda yakalamak üzere yola koyulduk.. ancak hava o kadar yağışlıydı ki ancak aydınlanmayı gördük.. yol üstündeki küçük bir lokantada sabah çaylarımızı içtikten sonra Bolu’ya doğru ilerlemeye başladık..
Biz Bolu’ya geldiğimizde sanırım son sürat olduklarından 15 dakika sonra Mekkare grubuda bize yetiştiler hatta bizi geçtiler .. Bolu dağına geldiğimizde kar yağışı başladı.. ve meşhur yol iki araba önümüzdeki tırın yolda kalmasıyla birlikte kapandı , iki araba daha arkada olsaydık haftasonumuzıu o yolda geçirebilirdik. Aradan Alpay’ın usta söförlüğü ile kıvrılıp yolumuza devam ettik. Bolu’dan sonra 40 km ileride olan Yedigöllere ulaşmamız sadece 100 km’den fazlasını aldı , Bolu’dan direkt çıkan yol kardan dolayı kapanmıştı o yüzden Mengen üzerinden gitmeye karar verdik. Mengen yemek yemeden olmaz deyip öğle yemeklerimizi yedik ve yolumuza devam ettik Yol boyunce farklı iklim tiplerine rastladık: yükseldikçe kar alçaldıkça sonbahar. Sonunda saat 16:00 gibi Yedigöller milli parkına vardır. Ancak kar iyice bastırmıştı ve rüzgarla beraber çok can acıtıcı şekilde yağmaya devam ediyordu. Hemen kampımızı kurduk , çadırlarımıza yerleştik. Odunlar toplandı biz bu arada çevremizi tanıyalım yürüyüşü yaptık; yürüyüşün sonu gece yürüyüşü oldu.Karda gece yürümek gibi güzel bir duygu yok heralde.
Yürüyüşten sonra ısınmak için çadırlarımıza girdik, Mekkare grubu yemek olayına girmişlerdi ve Yahy sürekli ” Bulgur var sizede var fazladan” diye bağırsa bile yol o kadar yormuş ki bizi özelliklede Alpay’ı uyumayı tercih ettik. Neden sonra çok şaşırtıcı ama Hülya’nın karnının acıkmasıyla beraber bizde yemek işimizi halletmek üzere ateşin başına gittik.Nohut ve bulgurdan oluşan menüden sonra ben irmik helvası ve Evren irmik tatlısı yapınca Mekkareli arkadaşlar biraz şaşırdılar.. hatta üstüne ertesi sabah menüde menemen görünce durum dahada ilginç oldu.. ee bu grupta Hülya ve Ayça varken damak zevki önemli bir nokta oluyor tabiyatiyleee..
Biraz ateş başı muhabbeti , Kemal ağabeyin Valla Kanyonu , Tazı kanyonu maceralerı ve soğuk bir gece.. Hayatımda ilk defa bu kadar rahatsız bir kamp gecesi geçirdim sanırım.. ya da havamı basıktı bilemiyorum.. öyle ya da böyle sabahı bulduk .. birgün öncesinin aksine güneş en güzel ışığını veriyordu fotograf karelerine.. ama yol durumunu bilmediğimiz için kahvaltıdan hemen sonra yola çıktık. Fakat bu sefer çok rahat bir yolculuk oldu.Yol üzerindeki Dirgene köyünde çay içip , pazarından alışveriş yapmadan önce uzun uzun matlarımızı bir yeşilliğe serip güneşin tadını çıkarttık. Mekkare ile burada buluşacaktık ama geç kaldılar biz yol aldık. En son Bolu dağında Durmuşoğlu tesislerinde -ki kesinlikle tavsiye ediyorum burayı- mükemmel bir akşam yemeği yiyip evimize akşam 20:00 sularında ulaştık.
Yedigöller de gerçekten 7 tane göl var ,Büyük Göl, Nazlı Göl, Sazlı Göl, Küçük Göl, Derin Göl, İncegöl Göl ve Serin Göl.Burada 4 mevsim yağış olurmuş ancak Aralık ayında kar olurmuş fakat biz Kasımda bileğimize kadar kara girdik.Bizden sölemesi!! Nazlıgöl’ün bir diğer adı Şelale göldür; dibinden sızdırdığı bol miktardaki su, gölün kuzeydoğusunda yüzeye çıkarak bir şelalenin oluşmasına sebep oluyor. Yedigöller’de en yüksek yer 1488 metre ile Eğrikiriş Tepesi, en alçak yer 465 metre ile Kirazçatıdır. Yüzölçümü 9,8 metrekare olan Deringöl’de de alabalık yetiştirilmektedir. Milli parkta çadır kurulabileceği gibi Orman Bakanlığı’nın klubelerinde de kalınabilir ancak bunlar için Rezervasyon gerekiyor.Çadır için bu yaz tarifesi 2.500.000 tl miş ancak kış sezonu olduğundan 1.250.000 tl ödeniyor.
Ek bilgi:Mengen’de bize harika lezzetler tattıran Konak Restaurant – Sedat Ersoy (0542-614-7415) 0374 -356-4074 Zonguldak Cad.Otel Peker Altı Mengen