Son günlerde Erin başını göğsüme yaslayıp uyuma gibi bir alışkanlık edindi..bazen kendi kendine de ninni söylüyor.. işte tam da dün ofise odamızı yapmak için – odayı yapan Alpay neden fiil 1. çoğul şahıs onu bilemedim!!– gitmişken öyle kafasını yine göğsüme koyup dalıp gittiğinde ben bir fena oldum.. koltuğuna yatırıp öylece seyrettim gözümü kırpmadan 15 dakika…o öyle bir melek ki benim hayatıma giren.. her saniyesini ciğerime çektiğim nefes gibi çekiyorum ve her geçen saniye bir öncekini özlüyorum..çünkü çok hızlı geçiyor çünkü hiç bitmesin istiyor insan.
Daha dün nasıl tutacağımı bilemezken bugün artık iletişim kuruyoruz, beraber oyun oynuyoruz ve Erin oyunun ne olduğunu biliyor. Bir kaç gündür uyuduğunda daha uzun seyrediyorum sanırım daha çok kayıt yapmak istiyorum o uyurkenki suratını beynimin her hücresine. Uyurken ayaklarının altını seviyorum;yumuşacık..sıfır kilometre 🙂 bacakları kolları elleri kadifeden daha kadife..her saniye şükrediyorum .. neler olduğu önemli değil şükrediyorum sadece…
Yine duygu seli içersinde kalbim son günlerde, böyle oğluma bakıp bakıp: Allahımmmm iyiki doğurdum ben seni diye haykırıyorum… 🙂 Her anne çocuğuna böyle aşık oluyor galiba..
Konumuza gelirsek: İlk yoğurdumuzu iki gün önce yedik.. yedik dersek haksızlık etmiş oluruz yeme eylemine : YUTTUK!! çok şükür sütten başka birşey verdi bu kadın bana dediyse içinden bilemem ama diyecek fırsatı olmadı kaşığa uzanıp uzanıp ağzına çekmekten …eh tabii birde yoğurdu güzel yapmış olma ihtimalim de var….
Yarın Elma püresini deneyeceğiz.. haftaya da sebze.. Umarım elma bulurum dün geçerken baktım görünürde yoktu belki bugün vardır….
Bu haftasonu bir de Gül , Gülin ve Ömer geldi bize.. ben ikisinide görünce birden yine akşamında hülyalara daldım gittim.. sanırım Sabancı Üniversitesinde ki günlerim iş hayatımdaki güzel günlerin liste başında.. arkadaşlarımı özlüyorum,kampusude..şimdi okurlar ve bana ” hadi ordaaann deli misin nesin ” derler.. ama hayır ben özlüyorum;yemek saatlerini,yemek sonrası kahvelerimizi, toplantı sonrası dedikoduları, spor salonunu ve pek tabii spor yapmayı, gölün kenarında yürümeyi, ördekleri, kahve makinesini:).. v.s v.s.. eh tabii bir de çalışıyorduk arada bu da var… özlemediğim tek bir şey var: sırası geldiğinde onu da not ederim günlüğüme, henüz erken!!!
Sonuçta özledim abicim ben sizi daha sık görüşmeliyiz… elimizden geldiğince.
Bu arada Ömer abisi oğluma bütün oyuncaklarını verecekmiş pek bir mutlu olduk… değinmeden edemedim…
Son olarak: Gülin sana buradan sesleniyorum son kez: BİR BLOG AÇ!!! ENGİN TECRÜBELERİNİ BİZİMLE PAYLAŞŞŞŞŞŞ!!!!
Pek fazla bir şey yapmıyoruz Erinle son günlerde.. evde uyku,yemek,oyun v.s..havalar sıcak çıkılmıyor çok sık dışarı.Büyük bir heyecanla tatile gitmeyi bekliyoruz…hepsi bu….
Yorumlar (21)
archi*sugar :
20 Ağustos 2007 | 16:14Aycacigim gozlerim doldu okurken. Gercek ask bu, degil mi? Sonsuza kadar ayni mutlulukla yasayin insallah.
Yogurdunuz da hayirli olsun. Eh artik isin daha zor.Daha once ne kolaydi degil mi, ac memeyi doysun. Asil eglence simdi basliyor. :-))))
optum
Esra
Pınar :
20 Ağustos 2007 | 16:16Ayça yazılarını okumaktan büyük keyif duyuyorum. Oğluna aşkını okuyunca, benim de oğluma aşık olacağımı düşünüyorum, güzel hayaller geliveriyor hemen her okuyuşumda..
Hayallerimin esin kaynağı, geleceğimin de örnek annesisin…
Erin’de Can’ımın yakışıklı ve örnek ağabeysi:)
Can’da anne sütünü çok sevecek, annesinin yaptığı mamaları güzel güzel yiyecek, üzmeyecek dimi oğlum:)
köşenin delisi :
20 Ağustos 2007 | 17:08ooof ayça oofff mahvettin beni :)))))) gözlerim çok fena doldu valla…
zeynep :
20 Ağustos 2007 | 20:53ana gibi yar olmaz!
tatil mi dedin.. ben de ben de:)))))))))))
ama ramazan geliyo.bizimki ramazandan sonraya kaldı galiba:((((((((((
aysun :
20 Ağustos 2007 | 21:40ohh ohh afiyet şeker olsun erinciime:) Eee sütten başka birşey yemeyeceğini düşünmeye başlamıştı bence artık:) Gelsin yoğurtlar , elma püreleri ve sebze çorbaları….
Ben de berki uyurken seyrediyorum ve iyiki onu doğurmuşum diyorum. Hayatımda verdiğim en doğru karar… Ve tabii ki şükrediyorum. Bana bu güzelliği verdiği ve onu büyütmemi sağladığı için…
sabahnur :
20 Ağustos 2007 | 21:41masallah ilk yogurt yenmiş..yogurdu cok seviyor genelde bebişler.. umarım diğer besinleri de sorunsuz verirsinn..
Aşkınız baki olsun :))
sevgiler.
Açalya :
21 Ağustos 2007 | 08:43Sıfır kilometre! çok sevdim bunun bebek ayakları için kullanımını. Yoğurdu yiyişi benimkinin memeye saldırışı gibi. Gözleri heyecandan ve coşkudan şaşı oluyor hahahahaha. Ama biz yemek yerken de benim ağzıma bakıp bakıp şapır şapır ağzını şapırdatıyor. Erin geliyor aklıma öyle yapınca inan. O makarnaya bakışı, kiraza dudaklarını uzatışı geliyor gözümün önüne :)) Dante de Erin abisi gibi iştahlı.
İlk katı yemeğiniz kutlu olsun!!! unutulacak gibi birşey değil değil mi? Kimbilir neler hissettin, ne güzel!
Hale :
21 Ağustos 2007 | 09:27Ne güzel yazmışsın Ayça… Tam da kocamın beni anne olmam için kumpasa aldığı şu dönemde… Ne güzel anlatmışsın kadife teni…
Çocuk ta yaparım kariyer de diyememekten sebep başıma tüm bu gelenler…
Çok mu getirir çok mu götürür benden bu bebek?.. Çok mu ayıp ediyorum eşime? Çok mu olmuş evleneli? yada 26 yaş erken mi anne olmak için? İşe gelirken aklım bebeğimde mi kalır dünyaya gelirse? Yoksa şimdi aklım beş karış havada mı da bebek için direniyorum ben?
Milyon tane soru aklımda…
Sevgiyle,
Hale
pınar b.k. :
21 Ağustos 2007 | 09:32Bütün hislerini paylaşıyorum. Geçen pazartesi işe geri döndüm. Bütün gün kokusunu duyuyorum, burnumun direği sızlıyor. Minik meleğimi çok özlüyorum, her akşam eve gittiğimde biraz daha büyümüş buluyorum. Eşimle birbirimize bakıp ne olur çok hızlı büyümesin diyoruz. Senin gibi uyurken seyrediyorum bende. Yüzüstü dönme çalışmalarını izleyip gülüyorum. Emzirirken bir yandan da gözlerini dikip gözlerimin içine bakıyor, diğer eliyle beni okşuyor. Böyle tarifsiz mutluluklar yaşadığım için her dakika şükrediyorum.Ve yine hep diyorum ki, iyi ki doğurmuşum. Sevgiler…
Kuaybe :
21 Ağustos 2007 | 12:46Aynen.. Hislerime tercüman olmuş yazının girişi..
Daha güzel birşey yok hayatımda, yok..
Uyurken seyretmek, başında ağlamak, nefesini dinlemek bambaşka..
Hele göğsünde uyuyakalması tarif edilmez birşeydir sanırım..
Umarım birgün ben de yaşarım..
O kucağımdayken, tatlı, sıcacık uykulara dalarım..
Uyanınca onun boncuk gözlerine uyanırım..
Burcu Demirel :
21 Ağustos 2007 | 13:00İnsan bebeği daha içindeyken bile geçen saniyelere, dakikalara, günlere kıyamıyor, bir de böyle gözünün önünde olsa kimbilir ne yapar, senin gibi yapar işte 🙂 yine damardan girdin ayçacım.. allah doya doya geçirmeyi nasib etsin bu günleri herkese..bu arada yoğurt yiyişinize bittim, afiyet bal şeker olsun..
annevebebisi :
21 Ağustos 2007 | 18:05Yogurdunuz, kati mama maceralariniz hayirli olsuuun:))))
Afiyet, bal seker olsun:))
Minik Patikler :
21 Ağustos 2007 | 19:05Hayırlı olsun ek-gıdalarınız 🙂
Bu arada iki- üç mail attım ama gelmedi sanırım?? Cevap yazmayınca merak ettim, iyisinizdir inşallah..
AyçA :
21 Ağustos 2007 | 22:10Çok yorgunum.. sanırım sıcaklardan ..gözlerimden uyku akıyor.. bütün gün uyuduk Erinle sadece Öykü geldi bize çaya o sırada uykuya ara verdik..şimdide ölüyorum ama Erin uyuyana kadaar dayanmam lazım :))
Bir baktım bir sürü yorum var.. tek tek hepsine cevap yazacak takatim yok .. ama hepinize teşekkür ederim kucak dolusu ..
Hale yok yahu geç değil 26 yaş erken bile.. ( Kocan duymasın 😛 ) ben 30 yaşındayım 🙂 ama çocukda yaparım kariyerde benim için yalan çocuk yapmaya karar verdim ve kariyer yapmamaya 🙂 ikisi bir arada biraz zor .. en azından benim için.. birini tam yapmak istedim..
Asya ne var canım yaa benim için fiil olsa olmaz mı??
Sevgiler… ve bana iyi uykularrrr
derya :
21 Ağustos 2007 | 22:28yerim ben onu nasılda tatlı ya maşallah paşaya yogurtta yermiş,afiyet olsun yarasın,tatlışa.
Bebekli Gunluk :
22 Ağustos 2007 | 17:37Sevgili Ayça, yazını çok duygulanarak okudum. Benimde kızım henüz karnımda ve ben ona şimdiden aşık oldum 🙂 Onunla konuşurken bile ağlıyorum.
Gerçekten bu duyguları yaşayabildiğimiz için binlerce kez şükürler olsun…
Bu arada Migros’ta elma vardı. Ben hafta sonu gördüm, hemde hem yeşil hem kırmızı bilgine…
Sevgiler…
SEI :
23 Ağustos 2007 | 18:19Afiyet olsun canim Erin’e. Elma için Cumartesileri Feriköy’de kurulan Organik Pazar’ı dene. Hem size yakın. 2 hafta önce elma yoktu, ama belki mevsimi gelmiştir artık?
Ayçacım, çocuk işi çok ilginç, değil mi? Ne kadar tek taraflı vererek memnun olabilir bir insan? Seviyoruz, izliyoruz, kokluyoruz, hep düşünüyoruz. Bebişlerimiz iyi ki varlar… (hoş benimki bebeklikten çıkıp cadı oldu ama:-))
AyçA :
24 Ağustos 2007 | 12:39Aslında ben organik pazara her hafta gidiyordum biliyorsun bizim arkası .. ama doğumdan sonra nedense gitmemeye başladım.. iyi aklıma getirdin eh artık ek gıdalara geçtiğimize göre gitmeye başlasam iyi olacak…
Senin o cadıyı yiyecem ben gelince haberiniz yok 🙂
yummy mummy :
24 Ağustos 2007 | 23:59Aycacim yogurt bir tarafa oglun bal kaymak gibi :))) hadi hayirlisi… Simdi artik yeni maceralar, her bir meyve her bir sebze ayri bir hikaye:) Ben yogurdu cezvede kaynatip sonra sogutup mayaliyorum. 120 cc verdi doktor bunun uzerine cikma dedi simdilik, 120 cc sut koyup ondan yapiyorum yogurdu. Bazen tutmadigi oluyor, kiziyorum ama napiyim:) Bu arada organik demisken, City Farm’i bilirsin, onlar eveorganik diye birsey yapmislar yani eve servsileri var. Ek ucret vermiyorsun ve haftalik sevze meyve listesini mailliyorlar. Yakinda online siparis de aciyorlarmis. http://www.eveorganik.com.tr adresleri. Ben telefonla veriyorum siparisi, buyuk rahatlik oldu..
AyçA :
25 Ağustos 2007 | 12:07Evet biliyorum eveorganik.comda geçen gün e-mail ile geldi. bu arada ben Feriköyde oturduğum için buradaki organik pazara da gidiyorum..
bizde doktor bir kaç kaşık deneme boyutunda verdiği için geri kalanını biz yiyoruz iyi de oluyor.6. ay kontrolünde öğünlü miktarlı ek gıdaya geçeceğiz inşallah ..
Ayrıca teşekkür ederiz :)))
AyçA :
15 Şubat 2008 | 01:56zamanla tutuyor Aslıcım:) ilk başlarda benimde sulu olmuştu ..ben mayalamak için biraz fazla yogurt koyuyorum birde yünlü birşeye sarıyorum saf yün o zaman taş gibi oluyor hele kapı sütü ile yaparsam beton gibi 🙂 ama günlük sütü tercih ediyorum..
Kilosu ile alakası yoktu durumun .. zaten öğünlü olarak başlamadık günde bir kere hatta 3-5 günde bir sadece alışması için başladık.5,5 ay demişti doktor ama erin’in sofraya saldırmalarını görünce tamam dedi siz başlayın “tattırmaya” ama öğünlü olarak katı gıda işi bizde 6. ayın sonunda başladı.. neredeyse 7 ay sadece anne sütü aldı 5. aydan itibaren tattırmaya başladım tek tek besinleri. 7. aydan itibaren direkt sofra yemeğine geçti:)