Henüz yorum yapılmamış

2023 biterken

2009 –> Bunları diledim
2010 –> Bunları diledim
2011 –> Bunları diledim
2012 –> Bunları ve bunları diledim
2013 –> Bunları diledim
2014 –> Bunları diledim.
2016 –> Bunları dedim
2017 –> Bunları dedim

fakat nasıl da kaç sene bu ya hu?

Blog yazdığım dönemlerde (hala yazıyorum evet! bazıları yayında bazıları bana özel duruyor) her sene biterken ve ben her yaşımı devirirken çünkü ikisi aynı zamana denk geliyor bir kaç gün ara ile dilek listesi yazardım. O senenin bilançosunu koyardım neler diledim neler oldu neler olmadı neler eklendi neler çıktı vs. diye.
2015 de vaz geçmiş en son 2017 de yazmışım ve demişim ki :
“Bu sene listem yok. Biraz yorgun ve boş bitiriyorum bu seneyi. Havası alınmış bir top gibiyim biraz da nine gibi hissediyorum.” Diyerek yazıyı yazmışım. Sonra 2016 biterken humus tarifi vermeye niyet edip ” BEN BU GEMİDEN MUTLU İNECEĞİM” demişim. Buna ekleyerek “İnsan değişmez farkına varır sadece” diye arttırıyorum konuyu.
Aradan 10 seneler geçmiş ben 46 seneyi devirmek üzereyim 50 ye yaklaşıyorum ne tatlı :=) Buralara ilk geldiğim yıllarda 3 ile başlayan yaşlardaydım, saçlarımda beyaz yüzümde çizgiler henüz yoktu. Bebek gibiydim 😛 Bebek de bakıyordum. Şimdi evde biri var o bebeğin yerine hatta yakında gider kendi evine. Öyle hızla geçiyor zaar hayat.
En sevdiğim dönem oldu 45 sonrası. 40 itibari ile sevdim ancak 45 başka bir şey oldu. İdrak mertebesi diye bir şey ile tanıştım. Bu tanışmaya vesile olanlara da bir teşekkür buradan. Canımı çok sıktılar ancak tabii buna izin veren biri var : ben. Fakat bardak kırdığında “hay geri zekalı” demekten “canın sağ olsun güzelim bak bakim sana bir şey oldu mu?” şefkatini kendine sunar bir hale evrildiğim yerden aynısını canımı sıkanlara verdiğim izin kısmında da kullandım: canım sağ olsundu. Ben bildiğimi ya da bildiğimi zannetiğimi yaptım. Bazıları yanlış bazıları çok yanlış bazıları da beni doğruya taşıyacak kadar yanlış olmuş. Hamdolsun diyelim!

Bu sabah, yine ve yeniden bir sene sonu yazısı yazarken buluyorum kendimi. Bilançom yok. Dileklerim var. En büyüğü “katliamın” bitmesi ve artık masumların çocukların ölmemesi. İnsanlık dramının Gazze’de ve nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa oralarda bitmesi.
Sağlık lütfen. Zombiler gelmese bari bir salgın daha ruhum kaldırır mı? Geyikler diyorlar, “Dünyayı Ardında Bırak” filminden sonra da pek manidar bir algı, değil mi ?
Seneyi covid olarak kapattığımı, hastalığımın 3. günü biterken koku kaybı ile test etmiş bulunuyorum. Fire cider içeyim dedim, baktım sarımsak kokmuyor. Kahveyi, tarçını vb keskin kokuları test ettim. O da nesi : koku yok. Ağzımın içi metal tadında. Açık havada virüsü alma kapasiteme hala hayranım. Onca burun buruna covid hastası bakarken olmayıp da.

Hayallerim ise…. var bir hayalimiz elbette. Artık yazmamayı seçiyorum bunları.

ve her sene olduğu gibi:

_daha önceki yazılarımda böyle bitirmişim hep gelenek bozulmasın_

sağlık.. sağlık ..sağlık.
huzur..huzur.. huzur..
aşk.. aşk.. aşk
para..para..para..
ve ve
senin de “keşke” dediğin tüm güzelliklerin yanında olmasını diliyorum.

Buna bir de ateşkes ekliyorum

Bu aşağıdaki güzel duayı da bıraktım. Ede ede bana olmaya başladı zaar.

Tanrım:
Beni yavaşlat, aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir.
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele.
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka , götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret;
Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı,
Güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı,
güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı,
balık avlayabilmeyi,
hülyalara dalabilmeyi öğret.
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Beni yavaşlat Tanrım ,
ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi:

Tanrım,

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,

Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,

ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver.

Paylaş :=)

Yorum bırak