Sanal Yaşam(a)lar

Geçenlerde telefonum düşüp kırıldığında birden panikledim öncelikle yeni bir telefon almanın nakit ve vakit maliyeti için ve içten içe “tanrım online olamayacağım bir süre!” diye düşündüğüm için. Üzerine uzun uzun düşündüm o geçenlerden beri..herşeyim(iz) internet olmuş ve bağımlılık düzeyinde yaşıyoruz. Kendi adıma konuşayım: ben bir bağımlıyım! Ne farkı var sigara...

Okumaya devam et

İstanbul’a bahar festivalle gelir bence

Ben Kalamışta doğdum.. orada büyümeye başladım.. severim oraları. Yeşil, sakin, huzurlu, iyot kokar sahili. Severim parkını. Çocukluğum geçti. Paten kaymayı, bisiklete binmeyi becerdim o sokaklarda. Burnumun direği sızlar oralara gittiğimde, çocukluğuma özlemim gelir oturur ciğerimin üstüne. Bağlıyımdır çocukluğuma. Eskileri taşımayı borç bilirim kendime hangi nedenden bilemesem de! Lakin ben Beyoğlunda...

Okumaya devam et

Bir pazar sabahı

Evden neşe ve de heyecan ile çıkıyordum tüm son günlerin içimi kemiren karanlığına r en,tüm o karanlığı kapının arkasında koyup neşe ve heyecanı koluma takıp merdivenlerden iniyordum. Hala tüm arızlarına, gözümde biriken ama akmaya güç bulamayan yaş damlalarına rağmen masama koyduğum bahar çiçeklerinin tadını gözümün ucuyla çıkartmaya çalışıyorum.Merdivenlerden inerken çantama...

Okumaya devam et

Tatoo~MaNiA II

Uzunca yazmıştım daha önce: İnsan neden dövme yaptırmak isteyebilir ki ? diye. Benzer sebeplerden kendimi tutamıyorum. Her gün olsa her gün bir dövme yaptırabilirim. Eh bu da benim hastalığım diyelim, normal karşılayalım. Herkesin bir tutkusu var ya ya da birden fazla! 🙂 benimkilerden biri de bu .. fırsat buldukça, anlamını...

Okumaya devam et

4

1 —2 —3 Her bir gününde aynı hayranlıkla baktığım, bu dünyadaki yolculuğumda tanışmaktan en ama en çok memnun olduğum canım oğlum.. İyi ki doğdun!  

Okumaya devam et