bilmem ki

bir süredir yazasım yok buraya..vakitsizlikten olabilir belki. Her şey çok yoğun şu sıralar. Ofisimizi taşımaktayız ama iyi bir yere : evimizin 150 adım ötesine. Tadilat işleri, dergi işleri, Erinle vakit geçirme kaygılarım, aman onu da yapalım bu da eksik kalmasın telaşesi içinde geçiyor son günlerde hayat. Memnuniyetsiz miyim?? Hayır ama...

Okumaya devam et

gittik gördük eğlendik dinlendik huzur bulduk yedik içtik oynadık güldük..

Trambolin: 1930 yılında lise öğrencisi olan George nissen, sirkte gördüğü trambolin aletine benzer bir oyuncak yapmaya karar verdi. Neden bu trambolin herkes tarafından kullanılmasıdı ki? Hemen uygulamaya geçti, bu alet çok tutuldu. Nissen şuan 91 yaşındadır ve sağlığını spora borçludur. Ev yapımı pizza: Hamuru//yaş maya un su..karıştır uzunca süre uyut...

Okumaya devam et

Ihlamur

Sıkça boğaz sahilini gidiyorum son günlerde. Otobüse biniyorum Taksim’den, kitap okuya okuya gidiyorum. Arada otobüsün camından rüzgarla beraber ıhlamur kokuları geliyor burnuma… Oğlumun kokusu geliyor sarı sarı. Az kaldı.. heyecanlıyım çokça.. 1 hafta kadar yokum.. Kaçtım şimdilik!

Okumaya devam et

geliboludan ılık ılık

Cehennem denilen sıcaklık nedir bilmiyorum ama bugün tahminlerime yakın bir sıcaklık yaşadığımıza yemin edebilirim – henüz Haziran başı!!- öyle ki içeri girsin diye gözünün içine baktığımız Erin öğlen uykusundan uyandığı saate kadar evden çıkmadı. Çok şükür henüz evin içi oldukça serin ve yine çok şükür akşam olduğunda o deli sıcak...

Okumaya devam et

Doktor mu Fotoğrafçı mı?

Olmak isterim diye çok önce düşünseydim ama gerçekten çookk önce doktor olmak isteyeceğimi çook sonraları fark ettim.. Öyle ilkyardım eğitimleri falan da kesmedi ya beni..her ne kadar doktor arkadaşlarım”deli misin yahuu” dese bile.. geçmişte bir doktor şimdi ise genetikçi olmayi dilerdi bu gönül.. olsun .. fotoğraf çekmeye başladım ya.. ne...

Okumaya devam et