6

bir kaç konu birden

Bir sürü konu başlığım var ve hepsine ayrı ayrı mı postlar oluştursam yoksa hepsine bir mi yapsam karar veremedim.Kendi hayatım şekillendikçe benim hayatımın ne işi var ki burada ayırıvereyim diyorum ama o da çok meşakatli bir iş olup dikiliyor karşıma.. bu çelişkiler ile karşılaşında “amaann yaz gitsin ha senin ha Erin’in .. bu senin günlüğün zaten” diyip işin içinden çıkıveriyorum..

Bu akşam aslında yazdım yazdım ama ne yaptım bilmiyorum kaydetmeden hepsi silindi gitti.. şimdi hepsini baştan nasıl yazarım bilemiyorum üstelik birazdan Erin ve Alpay gelecekler.Evet gelecekler çünkü bu akşam bir ilki daha kattık hayatımıza:Alpay Erin’i aldı babannne/dedeye gitti bende evde kendimle kaldım.. hoş yine Erin için bir sürü iş yaptım, yemeği,ütüsü, oyun grubunun organizasyonu derken baktım saatler uçmuş gitmiş, yazdıklarım da!!!
Crebrodan görmüş olduğumuz “yorgun anne/baba” zamanlarına artık yorgun anneyi de başarılı bir şekilde soktuk.Aslında ben sokabilmeyi becerdim. Geçen haftalarda çalışmak ve bu vesile ile Erin’den tüm gün ayrı kalmak bana bunun olabilirliğini gösterdi sanırım. Pazar günü de Erinsiz Büyükada gezisi yaptık. Ben bisiklete pek tabii binmedim, binsem bugün hatta bir kaç gün evde bir yardımcım olması gerekirdi, yürüyerek bile bu hale geldim.. vay halime.. spor yapmam lazım ama hangi ruh gücüyle onu bilemiyorum.
Kava kapalıydı hatta yağmurlu,biz dönüşe geçene kadar. Yine de makinem ile ısınma turları attım.. Ada sokaklarını arşınlamayı özlemişim..bende ne çok şeyi özlemişim hatta..

bada1_k.jpg

Erin’e gelince.. 11.ayın sonlarına doğru yaklaştığımız bu dönemde artık iyice birbirimizi anlıyoruz.”Hadi git ayını getir bir öpücük vereyim” dediğimde ayıyı getirip bana hatta dudaklarıma uzatıyor. Arada bezini gösterip, bazen bezi açıkken” şşşş” yapıyor.Free diaper çalışmalarım ufaktan filizleniyor galiba yine de çok heveslenmiyorum ancak kakası geldiğinde bir köşeye saklanmaya başladı – her zaman değil ama çoğunlukla- Bütün gün yakalamaç oynayabilir, tencere kapaklarını telefon olarak kullanıp kulağına dayayarak hemde yürüyüp benim taklidimi yaparcasına bıcır bıcır konuşabilir,aynı tencere kapakları bez kutusundan bezleri mutfaktaki çekmeden çıkabilir günler yaşıyoruz. Düdük öttürmeyi, balonla oynamayı, araba gördüğünde ya da araba olarak hayal ettiği şeyleri gördüğünde “brrr” demeyi, sandalye ya da benzeri hareket eden herşeyi araba zannetmeyi, market arabalarında gezinmeyi,sokakta yürürken gördüğü her adama dönüp ilişki kurmayı hatta “yeterrr Erin” diye bağırmak isteğimi kamçılayana kadar kurmayı, daha önceleri pek ilgisini çekmeyen kitapların sayfalarını açıp kapamayı çok seviyor. “Burnuma bip yap” dediğimde burnuma dokunuyor, göz, kulak, dil nerede biliyor ancak işine geldiğinde ya da canı istediğinde gösteriyor. Eğer canı istemiyorsa “göz nerede” dediğimde gözü gösterip sonra “kulak nerde peki” dediğimde hala gözü gösteriyor.O zaman anlıyorum ki bunu oynamak istemiyor :D. “Eşek ne yapıyor” dediğimizde karnından garip bir “ihhahhaa” gibi tariflendiremediğim ama kamera aşkı yüzünden her çekmeye çalıştığımda yapmayı bıraktığı bir ses çıkartıyor.Saç fırçasını alıp kafasına, ayakkabıları alıp ayağına götürüyor.

Yazmak istediğim bir diğer konu kitaplar.Bugün sipariş ettiğim 3 kitap da geldi bu vesile ile uzun zamandır yazmak istediğim kitap önerisini eklemem gerek diye düşündüm. İki tane yemek kitabı aldım: “Yaşasın Mutfakta Annem Var” ve “Yiyorum Büyüyorum” ( bir de web sitesi var). Bu akşam inceledim daha çok detaya girmedim ama yaşasın mutfakta annem var diğerinden daha başarılı ama ikisinde de değişik, akla gelmeyen ama okuyunca “hadee beee ben nassı düşünemedim” dedirten tarifler var.Benim gibi her seferinde değişik ve sağlıklı yemekler hazırlamak gibi bir deliliği olan varsa tavsiye edebilirim.
Bir diğer kitap ise “ Kış Masalları” YKY ye ait bu kitabın daha sonra diğer mevsimlerden oluşan serisinin çıkacağını duyunca hemek aldım.Tarık Dursun K.’daki hüsranı yaşamayacağımı umuyordum ve yaşamadım; masalları daha anlamlı okuduğum kadarıyla. “Güzel Uykular Alara” beni hayal kırıklığına uğratmış Tarık Dursun K.’dan beklemediğim performansta bir kitap. Ama “yine de dursun elimde” diye tuttuğum bir masal kitabı. Masalları okuyup da sonuna geldiğimde ben bile ” eee?? yani??” diyorum.. Almak isteyenlere ufak bir dip not düşmek istedim.

İşte geldim sonuna..

Paylaş :=)

Yorumlar (6)

  1. Yanıtla
    Hayati Abanoz :

    Sözünü ettiğiniz kitap, Tarık Dursun’un değil, Tarık Demirkan’ındır.Herhalde isimler nedeniyle karıştı…
    Ama, ben de Her Güne Bir Masal’ın, ki o da Demirkan’ındı, güvencesiyle Kış Masallar’ını aldım, ve çok beğendim…

  2. Yanıtla
    AyçA :

    Güzel uykular Alara Tarık Dursun K.’nın kitabı Kış masalları Tarık demirkan’ın kitabı..Kış Masallarına link verdiğim için yazarını yazmadım.. herhalde açık olmamış ..
    Kış masallarını bende beğendim Güzel uykular Alarayı beğenmedim 🙂
    Sevgiler teşekkürler..

  3. Yanıtla
    Archi*Sugar :

    Yiyorum Buyuyorum’un yazari Zumrut, arkadasimdir. Su anda ikinci kitabini yaziyor. Umarim begenirsin.

    Ada detay fotograflarina bayildim. Ellerine saglik.

    Benim de yalniz gececek zamana ihtiyacim var sanirim. Surekli bebekle olmak yoruyor insani.

    sevgiler

  4. Yanıtla
    AyçA :

    Evet Esra güzel tarifler var ama öbür kitap daha değişik tariflere sahip onu da tavsiye ediyorum ben çok beğendim.
    Yalnız geçirilen her zaman aslında bebeklerimize daha verimli zaman ayırmamızı sağlıyor – bence- tabii ki Erin olmadan bir yerlere gitmek burnumda tütmesini sağlıyor tabii ki özlüyorum ama evde tek başına Erine bakan bir anne olarak arada bu kendime ayırdığım zamanlara, yalnız kalmaya yani biraz benzin doldurmaya ihtiyacım oluyor. Ve inan sonrasında Erinle çok daha kaliteli vakit geçirebiliyorum.İmkanı olan her anne bunu yapmalı kendine özel zamanlar ayırmalı diye düşünüyorum.
    Sevgiler

  5. Yanıtla
    Meltem :

    Kendine zaman ayırabilmene sevindim 🙂

  6. Yanıtla
    AyçA :

    Teşekkürler Meltem Fikir annesisin bir bakıma 🙂

Leave a Reply to AyçA cevap vermekten vazgeç