12’ye doğru

Sen son günlerde hızla öğrenmeye başladın biz şaşkınlık içerisinde seni seyrediyoruz. Ben “ne zaman acaba karşılıklı konuşuruz?” diye sorarken o günler geldi çattı sanırım.   Gelip yanağımızdan “fıstık yap” dediğinde makas alıyorsun, “merhaba” dediğimizde elini uzatıyorsun, yemekten sonra “dişlerini fırçalayalım mı?” dediğimizde banyoya koşuyorsun,bütün sandalyelerin tepesine çıkıp kendini oturur pozisyona...

Okumaya devam et

bir kaç konu birden

Bir sürü konu başlığım var ve hepsine ayrı ayrı mı postlar oluştursam yoksa hepsine bir mi yapsam karar veremedim.Kendi hayatım şekillendikçe benim hayatımın ne işi var ki burada ayırıvereyim diyorum ama o da çok meşakatli bir iş olup dikiliyor karşıma.. bu çelişkiler ile karşılaşında “amaann yaz gitsin ha senin ha...

Okumaya devam et

Güneşli bir kış sabahı bugün..

İki çalışma gününün ardından yine evimde oğlumla beraberim.. bu çok güzel bir sistem oldu keşke haftada iki günlük bir işim sürekli olsa; ikimize de iyi geliyor galiba.. tabii ben evde yokken eline telefonu alıp kulağına dayayarak” ayoo ane ane” diye evde volta atma durumu da söz konusuymuş.. 😉 Canım çok...

Okumaya devam et

Bugün;

Erin oturduğu yerden kendi başına, hiçbir yere tutunmadan ayağa kalktı. Ayaktayken topu atmayı keşfetti. Sadece topu değil oyuncaklarını,mandalinaları hatta ayvaları ileriye doğru fırlatmayı da keşfetti. 5. ve üst ön dişlerin yanındaki diş patladı sonunda; uykularımız tekrar derinleşir umarım. Bu sefer de diş ateş ve ishal yaptı yapmaz diyen doktorlara selam...

Okumaya devam et

İlk defa işe gittim

Çok yorgunum… Evde çalışmanın ne kadar zor olduğunu düşündüğüm zamanları geride bırakıp dışarıdaki hayatı unutuvermişim bile.. 2 gün boyunca Bilent’in stüdyosundaki çekimde fotoğrafçı yamağı olarak iş yapar mıyım diye Bilent bana sorduğunda ben “hayır” derken Alpay’ın” ben idare ederim sen git” demesiyle bu sabah kendimi poğaça kokan sabah sokaklarında buldum...

Okumaya devam et