Yeni yıl II

Bugün partilerimizin ilkine gitmek için sabah uyandık bir güzel.. mutlu mesut kahvaltı etmek için güne başlamışken herşey mutfak dolabının kapısına kafamı koymakla( aynen koymak vurmak hafif kalır diyelim ) başladı.. ailece kahvaltı ederken sabahın 9’unda kapı tıkladı bir baktım Irode.. e bu hafta bize gelmeyecekti ?? ıhhh… geçen hafta gelecekti...

Okumaya devam et

Bayram biterken..

Kış geldikçe güneşin ısısı artıyor sanırım..aralık ortasında bahar gibi bir gün daha geçirdik..gerçi güneş kaybolduğu zaman kuru soğuğu hissetmemek imkansız ama insan artık kış yaşamak istiyor şöyle karlısından.. umudum yılbaşı akşamına..

Okumaya devam et

İğde savaşları

O bir iğde canavarı.. Babaannesi öğrettiğinden mi?? anneannesi çok sevdiğinden mi?? biz karar veremedik.. Bu iğde denen şeyi sadece benim annem sever diye düşünürdüm.. şimdi artık düşünmüyorum!! 🙂 Keşke İstanbulda kalan iğde ağaçları olsaydı.. altında oturup kabuklarını soyup yeseydik.. artık yazlık kaldırımlarının yollarını gözetleyeceğiz oğlumla ..(ben iğde sevmem bu arada..Erinle...

Okumaya devam et

Bir haftanın ardından..

Bir haftanın ardından : Sonbaharın en güzel pazar günlerinden birini Şebnem ve Kerem’in bahçesinde yaşadık.. sessiz, yeşil,bol topraklı,taze domatesli,dalından kiwili,köy tereyalı,yumurtalı kahvaltılı,mis gibi böğürtlenli.. Bu güzelliğin karşısında Erin öğleden sonra anlamsız bir şekilde bir ateşe sahip oldu.. eve döndüğümüzde yatana kadar kucağımda, göğsüme başını koyup koltukta kıpırdamadan yattı.. sağa sola...

Okumaya devam et

Yeni bir dönem bizim için

sonunda oldu.. öğlen uyurken emzirmediğim, gece uyurken ve sabah emzirdiğim için, Erin artık kavram karmaşası içerisinde geçen hafta bir öğlen uykusu öncesi krizini yaşayınca birden gelen bir güçle “ben bu işi beceririm ..çok zor olacak ama beceririm” dedim… yaptım zor olmadı bugün bir hafta bitti artık Erin kocaman bir çocuk...

Okumaya devam et