Birkaç gündür yorgunluk ve de yoğunluk içerisinde geçiyor..Ofisin temizliği, gel evin temizliği, Erin’in kısalan uyku saatleri , gezilmesi gereken yerler görülmesi gereken arkadaşlar, pişmesi gereken yemekler,uyunması gereken uykular,bitmesi gereken ofis minderleri ,asılması gereken çamaşırlar ve de ütülenmesi gereken kuruyanları..temizlik işlerine yardıma gelen ablamız üklesine döndüğünden bir süreliğine bu işler tamamiyle bana kaldı.. yeni birini istiyor muyum bilemiyorum ama ne kadar dayanabilirsem ben yapacağım.. hemde Erin bu kadar ayaklanmışken nasıl olacak göreceğiz…ancak…çok yoruldum. hiçbirşey yapmadan boş boş duvara bakmak istiyorum.
Bugün annem ve Alpay ofisin oyun bahçesinin minderlerini dikerken Mehmet “hadi biz gidelim ormana” diye güzel bir teklif ile geldi.. gelmesine..fakat yol iğne atsan düşmeyecek.. geri dönüş ve de Erin’in arabada uyuması sebebiyle arabada kalış ve de günler sonra yapılan en tatlı 1 saatlik uyku..hem de iki büklüm hem de boyun sağa kaykık hem de arabanın içerisinde..uzun süredir bu kadar tatlı uyumamıştım:) iyi geldi…
Bu arada ikinci bir sling yaptık.. kumaşı bu sefer orta kalınlıkta JARSE.Yani esneyen penye gibi. İki adet yapılıyor..yarın bunlarında fotoğrafını çekeceğim ama üzerimden anlaşılabilir diye düşündüm: Bir parça bir omuza diğeri öbür omuza çapraz takılıyor bebecik de ortasına konuluyor..
Ek not: Orta kalınlıkta jarse kumaş kullanışlı değil 1 kere çıktık sokağa hem benim için rahat olmadı hemde kumaş cırt cırt attı hep.. kalın pantolon yapmak için kullanılan jarse elastik kumaş daha sağlıklı..
Bütün bu işlerin arasında bu hafta biraz Sabancı arkadaşlarımı görmekle geçti..Öncelikle servis arkadaşlarım Salih Bey, Nimet Hanım ve de Banu ile buluştuk..benim fotoğraf makinesi pillerini kontrol etmemem ve de Salih Bey’in süper telefonu ile çekilemeyen fotoğraflar ile pek anılarımızı kaydedemedik.. olsun beynimize kaydettik..yine tekrarlamamız lazım diye düşünüyorum 🙂
Haftasonu geldiğinde ise içimde gerçekten bir heyecan vardı: Taaa doğum iznine ayrıldığımdan beri görmediğim arkadaşlarımı bu sefer Erin karnımda değil kucağımda görecektim.. cumartesi günü güzel başladı harika bir sabah uykusu yaptık daha sonra herşey tamam diyerek arabamıza atladık yola çıktık.. heyecan artı yönde ilerlerken daha yolu döndüm Erinden “ııııggghhh” diye bir ıkınma…hava sıcak, arabada tek başımayım ve çevre yoluna girmek üzereyim!!!…bir “ııgghh” daha veee… mis gibi kokular .. önüme çıkan ilk benzinciye girip tek başıma aylardır yapılmış olan en büyük “eeeesini” arka koltukta temizlemeyi başarıp azimle yoluma devam ettim..yola çıkar çıkmaz rahatladığından ve de öğle uykusu vakti geldiğinden uyudu Erin bende Ataşehire 2. köprüden kolay gidilir diye oraya saptım!!!.. trafik kilit, Erin 15 dakika sonra uyandı, artık oto koltuğunu küçük ve de bebekler için buluyor beğenmiyor.. artık sağ elimde 5 parmaklar ile başlayıp Alouette, gentille Alouette ile Ataşehire ulaşabildik..neyse ki huysuzluk burada bitti. bu kadar az uyumaya Erin günü çok çok eğlenerek geçirdi .. hiç sesi çıkmadı Gülin’in kucağında Ömer ağabeyi Dalya ve Damla ablaları ile oynadı…ben artık kimseyi Erin’in uyumadığına ve de yemek yemediğine inandıramam!!!
Meltem ise döktürmüş harika mamalar hazırlamıştı bize ama Meltem kusura bakma annenin cheesecake ve de yoğurdu oğlumun ve benim favorimizdi ( cheesecake benim yoğurt Erin’in en doğalından)…börek ise ikinci sırada..
Sanırım bunların tariflerini vereceksin sitende.. vermezsen yapıp getir ablacım biz yeriz:))
Arda’cık hastaymış gelemedi.. Damla kocaman bir abla olmuş bir kardeş bekliyorlar annesiyle, Dalya maaşallah maaşallah diyorum, Ömer ağabeyimiz kreşe başlamış tam ağabey olmuş.. Meltem her zamanki gibi güzel Gül her zaman ki gibi geyik 😛 ve komik vede canım benim yaa.. ayy yazamadım. ben çok özlemişim sizi..Gül seni ayrı bir özlüyorum okuduğunu bildiğim için yazmadım benim kro arkadaşım.. oğlum ciddeen benzedi sana “hee höö” diye bağırınarak ve de tatlı yiyecekleri tercih ederek hamileyken kime bakarsan benzer teorisini doğruladık…
Akşam eve geldiğimde yüzümde ayrı bir gülümseme vardı..
Neden istifam kabul olduğunda azıcık da olsa üzüldüğümü bana hissettirdiniz..
Yorumlar (9)
oyku :
1 Ekim 2007 | 00:55Sligin ortasindan cikan o sari kafayi yer yutarim ben!!!Ay cabuk gelmem lazim benim artik:)
köşenin delisi :
1 Ekim 2007 | 08:35Ayça sen zayıfladın mı :))))
meltem :
1 Ekim 2007 | 09:18Canım benim, aynı gülümseme bende de bayağı bir sürdü hatta akşam uzun uzun herkes kocaya da anlatıldı 🙂
Bu sabah annem diyoki, bu Erin insanda bağımlılık yaratır walla, bu kadar sosyal, bu kadar sakin, güleryüzlü, sıcak bir bebek…Ee tabi annenin yüzünede bakmak lazım neden diye..
Ben birazdan senin resimlerden alıntı olarak tarifleri veririm ama istediğin zamanda yapıp getirebilirim tabi, madem yardımcında kalmadı birazda bizim yardımımız olmuş olur.
Burdan tüm blogunu ziyaret edenlere arkadaşım olduğun için değil, tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki, Ayça’ nın blogunda bebek bakımı ile ilgili anlatmış olduğu tüm bilgileri tek tek uygulamalısınız, ürün bilgilerinden bahsetmiyorum henüz bende denemediğim için ama çocuk gelişimi, oynadığı oyunlar,verdiği eğitimleri ayrıntılarıyla dinledim ve birebir Erin’ de ne kadar işe yaradığını ve ne kadar rahat, mutlu bir bebek yetiştirdiğine şahit oldum. Tabii tüm bilgileri harfiyen yerine getirseniz bile tüm bebekler de aynı olacak diye bir kaide yok ama Ayça çok çok bilinçli,ilgili,sevgi dolu, kendini sürekli geliştiren bir anne bunu okuyanlar zaten az çok anlamıştır, dolayısıyla öğrenecekte çok şey var…
Yani Ayça’ cım, ileride Erin için bu blog iyi bir hatıra olacak ama bir okadarda anne adaylarına çok zengin bir bilgi kaynağı oldun.
Görüşmek üzere arkadaşım…
pınar :
1 Ekim 2007 | 12:47Sanırım anne olmak sürekli bir yorgunluk getiriyor. Evdeyken böyle değildi, ne zaman ki işe başladım, yorgunluğum da başladı. İşin kötüsü yorgunluk ve uykusuzluk sinirlerimi zayıflatıyor.
Erin’in slingdeki hali süper..Çok muzır bir adam edasıyla bakıyor. Yanaklar tam sıkıştırmalık olmuş.1001 kere maaşallah…
AYSUN :
1 Ekim 2007 | 12:55Ayça rahat mı acaba erin slingde? Sıkıştırıyor ya bacak arasını yavrucağın?
AyçA :
1 Ekim 2007 | 16:02Ayy evet yaa Öyküüü.. ne uzun geçiyor bu zamanlar böyle:(
Elifcim nerdeeeee.. Ama bozcadadan döndüğümde 75.4 tüm şimdi 71 ‘im ama doğum sonrası 69 görmüşlüğüm var yani sorunu cevaplıyorum: hayır zayıflamadım:(((zayıflayamıyorum da:(
Meltemcim sen gel bir de bugün gör beni…gece her saat başı kalkmış olmanın ve de gün içerisinde yarım saatlik uykuların arasında göz kapaklarım yerçekimine karşı koymaya çalışırken Erin ile oynamanın ne denli zor olduğunu haykırırken biraz önce uyuduğunda ben ne biçim bir anneyim diye ağlama krizine tutulduğumda hiç de sevimli olmuyorum .. bunları yazmıyorum tabii buraya.. Erin büyüdüğünde okumasın diye 😛 Umarım birilerinin işine yarıyordur yazdıklarım..
Pınar sanırım en azından çalışmıyor olmakla avunmalıyım.. uykusuzluk gerçekten sinirleri zayıflatıyor hele ki benim gibi 10 saat bile uyusa hala uyuyabilen biriysen..
Aysuncum gerçekten rahat olmalı ki yolda yürürken kahkahalar atıyor zıpladıkça:) bacak aralarından geçen kumaş genişçe kavrıyor o yüzden çok rahat..
esra :
2 Ekim 2007 | 11:16bu kumaş olayı çok önemli slingte..benimki çok zayıf kaldı..hemen yapayım diye yanlış aldım kumaşı..ama galiba bu orta kalınlıktaki jarse anahtar kelime..saolasın..esra
AyçA :
2 Ekim 2007 | 13:12Esra ben bu yazıyı düzelteceğim orta kalınlıkta jarse kumaş olayı olmadı.. dün taktım ama zayıf kaldı kalın pantolon yapmak için kullanılan jarseler var elastik onlardan bulursan daha sağlıklı…
Sevgiler..
SERPİL ENDİRLİK :
10 Eylül 2008 | 22:35GÜLE GÜLE BÜYÜT MELTEMCİGİM HAYIRLI EVLAT OLSUN İNŞALAH COK TATLI MİNİK TOLGA ÖPTÜM SENİ CANIM SERPİL TEYZEN