13

Yarın günlerden 2. sınıf

IMG_3001

Geçen sene okulun ilk gününden notlar almıştım senin için. Üzerinden tam 1 yıl geçti, okumayı yazmayı öğrendin, tek başına koca bir binada nasıl başa çıkacağını öğrendin (?), “arkadaşlarım benim istediğim oyunları oynamıyor ama” diye ağlayarak geldin çoğu kez eve, yarı yıl karnende okula uyum “iyi”yken yıl sonunda “pekiyi” oldu, sisteme ayak uydurmayı öğrendin ki bundan ne kadar uzak durmak istediğimi hayatım boyunca sana anlatamam, bütün yaz boyunca yazı yazmadığın için bu sabah ilk yazdığın el yazısının hayal kırıklığını yine bir güzel ağlayarak ifade ettin, “ödev yapmayı sevmiyorum” diye bağırınıp durdun tüm yaz dururken son gün yapmaya çalıştığın ödev için. Üzülme bende senin gibiydim ödev yapmayı hiç sevmedim ama hayat öğretiyor ya ödevlerimizi sen de öğreneceksin, bir pazar sabahı hiç uyanmak istemediğinde, yorganı kafana örtüp tüm yaşamdan uzak kendinle olmak istediğinde oğlun yanına gelip “karnım çok acıktı ama sen uyuyorsun” dediğin de ödev yapmayı hiç sevmiyorum diyemiyorsun işte, hayat ödevlerle dolu!

Yarın sabah okulu başlayacak olan senken bu sabah o yorganı kafasına çekmiş uyuyan ben yorgunluktan uyumuyordum bir tanem emin ol, en az ben senin kadar gerginim bugün ve neden bilmem “okullar açılıyor” diye sevinebilen ebeveyn grubuna dahil olamıyorum. Yine 4o dakikalık oturumlara gebe günlerimiz, yine sabah uyumak isterken erkenden kalkıp formayı giyip evde oyun oynayacak yere ya da parka gidecek yere sınıfa gideceğin günlere bir de. “Öğretmenimi arkadaşlarımı özledim ama okulu özlemedim” diyorsun. Sen yerden göğe haklısın!!

Sabah olacak uyanıp kahvaltımızı yapıp yollara döküleceğiz koca bir sene başlayacak, biraz hüzün kokuyor bugün, ondan gerginliğim sakın sen üstüne alınma e mi ?

İlk kez Uludağ kampına gittiğimde oteller bölgesinin orayı aşıp ilk külaha geldiğimizde altında durup ” ben burayı çıkamam” diye ağlamıştım. Evet bildiğin ağlamıştım, geri dönmek istemiştim sonra bir şekilde çıkmaya başladım ve 20 dakikada bitirmiştim o çıkışı. Yukarıdan aşağıya baktığımda kendimi çok iyi hissediyordum. Sabah ” yapamam” diye ağlıyordun ya işte bende öyle ağlamıştım, yapamam sanmıştım ama yüreğine cesaretini koyduğunda yapamayacağın hiç bir şey yok, inan bana!

fotograf1

Hani şu yukarıdaki fotoğraf var ya, okulların başladığı günlerde sıkça gördüğümüz, sen de bunu göreceksin sanal yaşamla daha sıkı fıkı bir bir bağın olduğunda! Hiç üzerine alınma çünkü ben böyle havalara uçmuyorum! Senin aynen yandaki çocuklar gibi dudak büktüğünü üstelik poz vermek için olmadığını da çok iyi biliyorum. Yarın sabah yine yüzüne bir gülümseme koyup bana poz vereceksin tıpkı geçen sene gibi, işte o gülümseme yüzünden hiç eksik olmasın dilerim her ne kadar “6 yaşına kadar gülüyordum artık biraz asık suratlı olmam lazım anne” desen de! Gülümseyebilmek bizi hayatta ayakta tutan, asma suratını sen hiç !

Sana bir de güzel haberim var ufaklık! Hani geçen sene futbol oynayamadığın için üzülüyordun ya! Bak 1 sene geçti ve hayatın futbol oldu, topun peşinde koşup duruyorsun, futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz, spor kanalları izliyoruz hep beraber ! Yetmedi bir de “eğitim almak” istiyorsun! Demek ki şimdi yapamadığını düşündüğün her şeyi istediğinde ve hazır olduğunda yapıyor olacaksın 😉

fotograf

Seni seviyorum ben ufaklık! bu sene ve özellikle yarın sabah ikimiz için de harika geçsin.

Nasıl derler : “Allah zihin açıklığı versin” sana ve tüm ufaklıklara ve tabii biz anne babalara !

Paylaş :=)

Yorumlar (13)

  1. Yanıtla
    Çiğdem Keçeci Kelecioğlu :

    Ayni duygular ayni sözler yüreğimden dökülen 🙁

    • Yanıtla
      Fatih Kısa :

      Neredeyse her ebeveyn benzer duygular, tereddütler ve tepkiler yaşamıştır sanırım.

      • Yanıtla
        Ayça Oğuş :

        Nerdeyse 10 sene gecmiş bu yazıya bugun yazdıgınız bu yorumla yeniden hatırladım göz yaslarıyla kudum kendi yazımı anki baskası yazmıs gibi tesekkur derim =) Hiç değişmiyor ebeveynlik galiba seneler gecse de .

  2. Yanıtla
    @AycaOgus :

    Yarın günlerden 2. sınıf http://t.co/WLsYQJIuXI @AycaOgus aracılığıyla

    • Yanıtla
      Aysel Küçükrendeci :

      Merhaba Ayça
      İnan bizler de sizin gibiyiz. Yarın inşallah güzel bir başlangıç olur hepimiz için. Tatil sonrası böyle hissetmeleri çok normal.Biz bile gergin oluyoruz. 🙁 Bu sene daha güzel bir okul dönemi yaşarız inşallah.
      Sevgiler.
      Aysel Küçükrendeci
      (Metecan)

  3. Yanıtla
    @arzurkll :

    Aynisinin tipkisi ben ve oglum ! “@AycaOgus: Yarın günlerden 2. sınıf http://t.co/34P9HshnIF @AycaOgus aracılığıyla”

  4. Yanıtla
    Zeynep :

    Canım Ayça,
    Yazının devamını okudum ve o meşhur fotoyu görünce
    dedim tek ben değilmişim bu fotodaki kadın gibi hissetmeyen
    ve dediğim gibi, birinci sınıfta ilk dönem karnesinde “okul kültürüne uyum” habesinde
    “iyi” getiren tek çocuk benimki de değilmiş. Sana nasıl katıldığımo
    anlatamam! Ve iki senedir okul denen şu illetten ne çektik biz biliriz.
    Şimdiden oğlumuzu kaybetmiş gibi hissediyoruz kendimizi.
    3.sınıfa başka bir okulda başlıyor(uz). Hepimize
    hayırlı olsun. Keyifli ve huzurlu bir yıl olsun.

  5. Yanıtla
    Zeynep Guler :

    Bi kere yazdım telefondan,çıkmadı. Onay mı bekliyor yoksa tel hatası mı bilemedim.Yine yazıyorum. 🙂
    Canım Ayçam,
    Sonra devamını da okudum ve o “meşhur” foto hakkında ben de ne kadar yazmak istedim bilemezsin! Hem fikir olmayan,havalara sıçramayan tek ben değilmişim biliyordum. Ve de ilkokul birinci sınıfta ilk dönem karnesine “iyi” getiren nadir çocuk
    lardan biri de benimkisi, “okul kültürüne uyum”=iyi. Yalnız değilmişim. Hislerimi öyle güzel dile getirdin ki…
    Ada bu yıl 3. sınıfa yeni bir okulda başlıyacak demiştim sana. Diliyorum ilk iki senede yaşadıklarımızın devamı olmaz. Çocuğum ödev,ödev,ödev-ceza,ceza,ceza altında ezilmez.
    Hepimize huzurlu ve keyifli bir yıl diliyorum. Okul denen illet ışığımızı söndürmesin.
    Erin’i de çok öperim.Sevgiler canım.

  6. Yanıtla
    Senem :

    Ayca sen hatirlattin da simdi bu bakis acimla tekrar okuyayim dedim.

    2010 senesinde alip bazi yerlerini ozenle cizdigim OSHO COCUK kitabinin simdi her paragrafi cizesim var 🙂 Hatta cocuklari okula gondermeyesim var. Uzatmayayim, zaten biliyorsun, anladin sen onu.. 🙂

    Sonucta onlarin da benim de kapisindan mutlulukla girdigimiz bir yerde olmalarina sukur deyip devam ediyoruz..

    Umarim Erin eglenceli bir sene gecirir, bol bol top pesinde kosturur, yazin mutlulugu okul hayatina ve kis gunlerine de bulasir 🙂

    Sevgilerle.

  7. Yanıtla
    Emine ızun :

    Ayça duygulara tercüman olmakta üstüne yok.bu kadarmı iyi anlatılır.aynı hislere sahip olan birçok anne gibi hem hüzünlüyüm hem mutlu karmaşık duygular çok yoruyor insanı.geçen sene verip vermemekte çok kararsız olduğum bu okul konusunda çok pişman oldum 1sene daha yavrum çocuk kalsaydı sorumluluk vermeseydim keşke diyorum.artık geç biliyorum bu yüzdende 2. Sınıfa geçiyor olması beni hüzünlendiriyor.gözümde hsla bebek nedense alışamadım okul kavramına kendimi hazırlamadan biranda ödevlerin içinde buldum.en mutlu olmam gereken zamanda içimde değişik hisler var ona yakıştıramıyorum heralde haxır görmüyorum eğitim sisteminin içine girmeyi çok ağır geliyor sanki.bütüm benim durumumda olan velilere kolay grlsin bu sene hazmedermiyim bilmem.yine yazın bena duygu coşması yaşattı.ilk gün yazdığın yazı hala aklımda uygunsuz biyerde okumuştum nasıl gözyaşlarımı tutamadığkm tekrar aklıma geldi.ağlatma bizi😔
    Kalemine sağlık mı derler ne derler bilemedim şimdi😊hepimize kolay grlsin.

  8. Yanıtla
    ESRA :

    Ne güzel yazmışsın içimden geçenleri eline sağlık diyorum.

  9. Yanıtla
    yeşim :

    bu yazdıklarınızla siz normal ben anormal bir anneyim diye düşünmekten kendimi alamıyorum . ayçacım selam bu arada, ela 72 aylık oldu ve bu sene 2.sınıfa geçti. yani ben 60 aylık çocuğunu ilkokul 1.sınıfa göndermiş bir çalışan anneyim.ela nilüfer hatun (nişantaşı) a gidiyordu , bu sene okulun 1. ve 2. sınıfları öğlenci, 3. ve 4. sınıfları sabahçı oldu diye ela’yı bebekte tam gün başka bir okula kaydettim. geçen sene sabah 8 – 11 arası kreşe gidip oradan 11’de okul servisi alıp 12.30 okula bırakıp akşam 17:30 okul bitiminde tekrar servis eve getiriyordu. bakacak ve bırakacak kimsesi olmayan insanlar ve çocuklar için okul tek yol. eğitim sistemi vs. hiç konuşmuyorum bile çünkü dünyada bu kadar sık değişen bir eğitim sistemli başka ülke olduğunu sanmıyorum. Allahtan ela’ya doğduğundan beri çalışan ve çalışmak zorunda olan bir ailenin çocucuğu olduğunu, sorumlulukları olduğunu ve bunları yerine getirmesini sürekli anlattığımızdan dolayı ela ile ilgili bir problem yaşamadık. (koskoca okulunun tek ve ilk 60 aylık çocuğu olduğu halde) ama okulun fiziki şartları ve öğretmeninin bir hayli sert mizacı nedeniyle zor zamanlar yaşamadığımız olmadı değil ama herşey gibi bu da geçti… ben sen dahil tüm anneler böyle duygusal hisli şeyler yazdıkça acaba bende bir problem mi var diye düşünüyorum? açıkçası bazende vicdan yapıyorum. ben çocukken okuldan döndüğümde önlükle masaya oturup ödevlerimi yapar – ertesi güne çantamı & önlüğümü hazırlar öyle otururdum. ela’ya da geçen sene böyle yaptığımı okul başlamadan anlatmıştım. baktım kızımda okuldan gelir gelmez anne bugün 3 tane ödevim var. hemen yapalım kaldıralım demeye başlayınca hayat daha bir kolaylaştı. çünkü sorumluluğunu bir an önce yerine getirirse kendi rahata erer diye düşünüyorum. tabii keşke koşullar daha farklı olsa gönül isterdi tabii ki sizler sanki bana göre evlatlarınızı pamuklara sarıyorsunuzda ben gönlü daha yırtılmış gibi mi davranıyorum bilemedim ki hangimiz çocuklarımıza iyilik yapıyoruz!? benim ki de yargılamak veya yermek değil farklı bir bakış açısınıda göstermek. ne kadar anne baba olsak ta maalesef ki her koyun kendi bacağından asılıyor , her bireyin kendi sorumluluğunu yüklenmesi gerekiyor. ela’nın bugün canım istemiyor, ödev yapmayı sevmiyorum, oyun oynamak istiyorum vs. vs. gibi lüksleri olamaz, olursa sonra kendi zorluk çeker. Ama sorumluluklarını yerine getirdiği anda kalan tüm boş vaktinde oyun oynasın, bisiklete binsin, tv izlesin, kitap okusun vs. vs… bu da benim bakış açım :)tüm çocuklara ve kendi kızıma güzel bir eğitim yılı diliyorum…

    sevgiyle:)

    • Yanıtla
      Ayça Oğuş :

      yeşimcim sen fazla kişiselleştirmişsin yazımı :=) benim yazılarımı uzun zamandır okuyan biri olarak erini pamuklara sarıp sarmalamadığımı bilirsin bence, bu yazı benim duygularım ve herkesin duyguları aynı olmak zorunda değil sence de öyle değil mi ? şimdi bir de erkek annesi ve kız babası olmak gibi de ayırabiliriz.. ve yazının neresinde pamuklara sarıp sarmaladığım hissiyatına kapıldığını çözemedim de açıkçası :=)
      erine hiç ödev yaptırmadım yardım istemediği sürece de yaptırmayı hedeflemiyorum açıkçası kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmeli ama hiç sınır koymamak ya da çok sıkı sınırlar koymak aynı noktalara varıyor bence arada çocuk olduklarını hatırlamakta fayda var.
      ödev yapmayı sevmeme hakları var onlar henüz çocuk ! :=) ödevini yapmazsa okulda öğretmeniyle bu konuyu tartar canı oyun oynamak isterse ödev yapmak yerine tercih edebilir bunu kanımca.. zaten sınıftaki arkadaşları ödevlerini yaptıkça o da yapmaya başlıyor ama en baştan yapmak istemediğinde ” yoo olmaz bu senin sorumluluğun yapmalısın ancak sonra oyun oynayabilirsin” deme yolunu hiç seçmedim ben erinde.. canı yapmak istediğinde kendi başına yaptı istemezse oyun oynadı sonra sabah uyanıp ” benim ödev yapmam lazım” diye panikledi sonra yavaş yavaş ilerledi neyse uzattım sanırım ..
      herkesin duygularını gösterme şekli ya da duygusallık derecesi farklı sen sen anormalsin ne ben ..
      güzel bir yıl olsun hepimize

Yorum bırak