Bir performansın ardından-RemDance
Akşam üzeri kapıyı kapatıp Erin’e “baş başş” yapıp kendimi d*t kesen soğuğunun içerisinde yollara attım. Şehrin göbeğinde oturmaktan çoğu zaman şikayet etsem de genellikle faydalarını kullanıyorum.Bencil bir ilişkimiz var bu İstanbul ile aslında.. aşk gibi derim hep ben İstanbul sevgisine.. uzaktayken özlenen yakınındayken dırdırlanan bir duygu kaplar içini insanın ya...
Bugün;
Erin oturduğu yerden kendi başına, hiçbir yere tutunmadan ayağa kalktı. Ayaktayken topu atmayı keşfetti. Sadece topu değil oyuncaklarını,mandalinaları hatta ayvaları ileriye doğru fırlatmayı da keşfetti. 5. ve üst ön dişlerin yanındaki diş patladı sonunda; uykularımız tekrar derinleşir umarım. Bu sefer de diş ateş ve ishal yaptı yapmaz diyen doktorlara selam...
Süt hakkında
Bir önceki postun konusu süt olmamasına rağmen yorumlarda epeyce yer edinince ayrı bir post açma kararı aldım..Süt hakkında forum gibi oldu biraz yorumlar o yüzden aşağıda tüm yorumları yazacağım olduğu gibi. Sevgiler.
İlk defa işe gittim
Çok yorgunum… Evde çalışmanın ne kadar zor olduğunu düşündüğüm zamanları geride bırakıp dışarıdaki hayatı unutuvermişim bile.. 2 gün boyunca Bilent’in stüdyosundaki çekimde fotoğrafçı yamağı olarak iş yapar mıyım diye Bilent bana sorduğunda ben “hayır” derken Alpay’ın” ben idare ederim sen git” demesiyle bu sabah kendimi poğaça kokan sabah sokaklarında buldum...