Sonunda bahar kokusu

  Günlerden pazar.. havada sonunda serinliğin içinden esen bir bahar kokusu var.. sadece biz değiliz ya uyanan.. minik canlılar, çiçeklerin renkleri, sarısı moru pembesi yeşili…hepsi sıradan uyandılar günlerdir yağan bereket yağmurlarından sonra hızlıca.. yine de arada güneşin sıcağını alıp da üzerimize bir ürperti göndermiyor değil ammmmaa işte böylesi tatlı esintili...

Okumaya devam et

Ben bugün

” eskiden yani erken gençliğimde nasıl hergün Asya- Avrupa yakasını gıkım çıkmadan geçtiğimi hatırlamadığımı” ” bu gık çıkmadan geçmeler arasında ne kadar çok kitap okuyabildiğimi” ” bazen gerçekten gözümden düşen iki damla yaşın çok anlamlı olduğunu” “en dibimdekinin dipte olduğumu anlayamayabileceğini” “oğlumun kokusunu bazen nasılda anlamsız bir yerde anlamsız bir...

Okumaya devam et

Georgi P. Kostandov

Bu hafta Çukurcumada bir işim vardı .. oğlumla sabah sabah birden kendimi lisenin önünde buldum. “Bak oğlum burası benim okulum” dedim.. 2 yaşında ya kendisi .. ne anlayacak..ben okula gitmem dedi.. kendimi Kostandovu ziyaret etmekten alıkoyamadım. Girdik okula. Her zamanki yerinde sanki daha dün sabah ben okula gelmişim, sanki kucağımda...

Okumaya devam et

23 Nisan

dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında dünyayı çocuklara verelim kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi hiç değilse bir günlüğüne doysunlar dünyayı çocuklara verelim bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı çocuklar dünyayı alacak...

Okumaya devam et

istanbul (not constantinople)

En çok neyi özlediğim konusunda çeşitli cevaplarım var: mesela dağa gitmeyi özledim, uzun yürümeyi, sırtımda çanta taşımayı,gitmeden önceki hazırlığı. Ne var ki ruhumun gücü henüz hazır değil ki pek yapamıyorum. Bir de elime fotoğraf makinemi alıp da yollara vurmayı özledim kendimi, amaçsızca. En çok da Eminönü – Beyoğlu hattını.Hamileyken “yaparım...

Okumaya devam et