Ben bugün

” Oğlum birşeye üzüldüğünde üzüntüsünü dikkatini başka yere yönlendirerek değil de bunu paylaşarak bitirebileceğimi” “Tıpkı biz büyüklerin canı sıkıldığında güldürülmek yerine ” seni anlıyorum canın sıkkın” cümlesini duyma ihtiyacı olduğu gibi küçüklerinde ağlamasına, sıkıntılarını yaşamalarına izin verilmesi gerektiğini” “Çocukların sadece gülerek değil ağlayarak da rahatlayabileceğini anlamam gerektiğini” “her cins insan...

Okumaya devam et

Ben bugün..

” Evde pişen kekin kokusunun o keki karıştıran eller olmayınca eksik koktuğunu” ” Hava güzel diye askılı t-shirt ile sokağa çıkıp hemen köşeyi dönünce sağanak yağmura yakalanma ihtimalinin olmasını düşünmem gerektiğini” ” Öğlen uykusundan kafasına noel baba şapkası takıp salona giren oğlumun ” ben uyandımm” diye bağırışının tüm yorgunluklarımı sildiğini”...

Okumaya devam et

Günaydın

Bu sabah uyandığımızda Erin’in odasından söyle bir cümle yükseldi içeriye doğru: “Günaydın oyuncaklarrrr.. güzel uyudunuz mu???” Aklıma geçen gün okulun kapısında yaşadığımız geldi. Bir anne çocuğunu okula bırakıyor, biz de aynı zamanda geldik. Ben anneye “günaydın” dedim, cevap verdi sonra Erin kendi göz seviyesindeki çocuğa “günaydın” dedi. Sonra hangisi oldu...

Okumaya devam et

2.sene biterken

Bugün oğlumun 2. yaş günü. Bir şekilde bu yazıya başlamak gerekti ilk cümlem bu oldu. Şimdi bu iki sene ne de çabuk geçti diye düşünüyorum. Sanki ilk günlerin, ayların tadını mı çıkartmadım, birşeyler mi eksik kaldı ne başa sarıp sarıp Erin’i yaşamak istiyorum ki her şeyi bırakıp hep yanında olma...

Okumaya devam et

Şimdi okullu olduk!!

Ne yazacagimi bilemedim ki ben simdi.. Gunlerdir heyecandan ölüyorum da kimselere ses etmiyorum Bundan bir iki ay oncesinde bir oyun okulu açma fikriyle yola çikip son tahlilde kendimizi bir yuvada bulduk.. hizli çekim bir anlatim oldu bu ama işin doğrusu bu.. Bu yuva nedir, neresidir, biz ne oyun okulu açmak...

Okumaya devam et