Ihlamur

Sıkça boğaz sahilini gidiyorum son günlerde. Otobüse biniyorum Taksim’den, kitap okuya okuya gidiyorum. Arada otobüsün camından rüzgarla beraber ıhlamur kokuları geliyor burnuma… Oğlumun kokusu geliyor sarı sarı. Az kaldı.. heyecanlıyım çokça.. 1 hafta kadar yokum.. Kaçtım şimdilik!

Okumaya devam et

geliboludan ılık ılık

Cehennem denilen sıcaklık nedir bilmiyorum ama bugün tahminlerime yakın bir sıcaklık yaşadığımıza yemin edebilirim – henüz Haziran başı!!- öyle ki içeri girsin diye gözünün içine baktığımız Erin öğlen uykusundan uyandığı saate kadar evden çıkmadı. Çok şükür henüz evin içi oldukça serin ve yine çok şükür akşam olduğunda o deli sıcak...

Okumaya devam et

Doktor mu Fotoğrafçı mı?

Olmak isterim diye çok önce düşünseydim ama gerçekten çookk önce doktor olmak isteyeceğimi çook sonraları fark ettim.. Öyle ilkyardım eğitimleri falan da kesmedi ya beni..her ne kadar doktor arkadaşlarım”deli misin yahuu” dese bile.. geçmişte bir doktor şimdi ise genetikçi olmayi dilerdi bu gönül.. olsun .. fotoğraf çekmeye başladım ya.. ne...

Okumaya devam et

Pazartesi diş sancısı

Yoğun bir haftasonunu hızlı bir hafta başı karşıladığında ve bu yoğun haftasonu elveda dediğim iki dişimin ağrısı beynimi deldiğinde dinlenmek bu akşam pek mümkün değil. Her hamilelik bir diş demekmiş ben iki hamilelik geçirdim galiba iki tane dişimi çektirdim!!! çekilen şeylere diş denecek hal kalmamıştı o ayrı.Ve bu iki diş...

Okumaya devam et

SOBE::İnatçı çocuğunuzu nasıl ikna edersiniz?

Özgürcüm cevaplıyorum :=) Bu aralar 2 yaş dönemin belirgin bir şekilde yaşıyoruz.. biraz Arnavutluğundan mı biraz Karadeniz kanından mı yoksa 2 yaştan mı karar veremediğim bir inatçılık söz konusu evet ama yine de korkulacak bir durum değil. Her zaman anne neye inanırsa o olur inancım ağır basıyor.. “benim oğlum 2...

Okumaya devam et